Mersin Kızkalesi ve Halk Plajı: Korykos Antik Kenti

admin
|

Mersin’in Kızkalesi ilçesinde yer alan ve bir ticaret merkezi haline gelen Korykos, Heredot’a göre Kıbrıslı bir prens tarafından MÖ 4. yüzyıllarda, denizden gelebilecek saldırılara karşı şehri korumak için kurulmuş.

Eski adı Korykos olan antik kentin günümüze kadar sağlam gelebilmiş iki kalesi bulunuyor. Bu kalelerden biri deniz kıyısına inşa edilmiş. Korykos Kara Kalesi, iç içe iki sıra surlarla çevrili, tıpkı Anamur Kalesi gibi çevresine hendekler kazılmış ve hendek üzerindeki köprü vasıtasıyla kaleye giriş sağlanırmış.

Korykos Kalesi Gezilecek Yerler
Korykos Kalesi Manzarasi

Korykos Antik Kenti‘nin diğer kalesi ise küçük bir ada üzerine inşa edilmiş. Kızkalesi olarak bilinen kaleye, Mersin’deki mavi bayrak almış birkaç plajdan biri olan Kızkalesi Plajı‘ndan kalkan teknelerle ya da kiralayabileceğiniz deniz bisikletiyle ulaşmanız mümkün.

Kızkalesi, sahilden 300 metre ileride yer alıyor. Günümüze kadar oldukça iyi bir şekilde gelebilmiştir kale. Ancak içinde bir şey yok, kalenin güzelliği dışından görünen kısmı.

Korykos Kalesi Kizkalesi Manzarasi
Korykos Kalesi Kizkalesi Manzaralari

Ziyaret edebileceğiniz iki kale de kenti korumak için inşa edilmiş. Korykos Antik Kenti, döneminde 15 km uzaklıktaki, günümüzde Ayaş Antik Kenti olarak bilinen Elaiussa Sebaste Antik Kenti‘ne kutsal bir yol aracılığıyla bağlıymış.

Bu nedenle bu iki kent arasında kiliseler, nekropoller, antik evler, kaya mezarları, su kemerleri ve sarnıçlara denk gelmeniz mümkün.

Mersin Korykos Kalesi Bazilika
Mersin Korykos Kalesi Sur Duvarlari

Kızkalesi’nin de bir efsanesi bulunuyor. Korykos’ta yaşayan krallardan biri, bir kız çocuğunun olmasını çok ister. Gece gündüz bunun için dua eder ve dileği bir gün kabul olur.

Çok güzel bir kız çocuğu dünyaya gelir ve bu kız zaman geçtikte herkesin hayranlığını kazanacak kadar yardımsever olmuştur. Ancak kızın geleceğini öğrenmek isteyen kral, saraya bir kehanetçi getirir ve kızının bir gün yılan tarafından sokulup öldürüleceğini işitir.

Bu durumdan kızına söz etmeyen kral, günümüzde Kızkalesi’nin bulunduğu adacığa bir kale yaptırır ve kızını oraya hapseder. Kızın canı bir gün üzüm yemek ister. Kızın üzüm yemesi için saraydan getirilen üzüm sepetinin içinden bir yılan çıkar ve kızı öldürür.