Patara Antik Kenti: Likya'nın Başkenti ve Gizli Hazinesi

Likya’nın kalbinde, medeniyetlerin başkentliğini yapmış olan, doğal güzellikleriyle sarmalanan Patara Antik Kenti; tarihin sırlarını, mimari harikaları ve denizin serinliğini bir arada sunuyor. Bu yazıda Patara’nın zengin tarihini, önemli yapılarını ve ziyaret bilgilerini keşfedeceksiniz.

Patara Antik Kenti’nin Tarihi

Patara Antik Kenti, antik dönemde üç oy hakkına sahip altı kentten biriydi. Likya uygarlığında sözü geçecek kadar önemli bir antik kentti. Pttara adı ile MÖ 8. yüzyılda kurulan Patara Antik Kenti oldukça büyük bir alana kurulu.

Patara Antik Kenti, önemli bir kent ve önemli bir liman kenti aynı zamanda. Herkes burayı ele geçirmek istiyor. Önce İskender davranmış ve burayı kuşatmış. Roma döneminde ise Likya ve Pamphilya‘nın başkentliğini yapmış.

Bu başkentlik konusunu bir düşünün, uygarlıkların başkentliğini yapmanın ne demek olduğunu gezerken düşünün. Roma, Patara’yı adeta bir deniz üssü olarak kullanıyormuş.

Bizans döneminde gelişimine devam eden kent, Ortodoks dünyasının önemsediği Likya’nın ilk piskoposu Aziz Methodius’un burada ölmesinden dolayı Ortodokslarca, Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas’ın Pataralı olmasından dolayı Hıristiyanlarca önemli sayılmış.

Patara Antik Kenti Gorulecek Yerler
Patara Antik Kenti Odeon Yazitlari

Patara Antik Kenti’nin gelişmesinde Patara limanının büyük önemi varmış. Çünkü Patara limanı depo olarak kullanılıyormuş. Akdeniz’de bulunan ve Granarium adı verilen 3 hububat deposundan biri Patara’daymış.

Gel zaman git zaman derken Patara limanı kumlanmaya, kumla dolmaya başlamış. Patara limanına yanaşarak ticaret yapan gemiler zamanla altları kuma değdiği için yanaşmakta güçlük çekmeye başlamış. Limanın kumla dolması Patara Antik Kenti için sonun başlangıcı olmuş ve kent önemini zamanla kaybetmeye başlamış.

Zamanla antik kent de Eşen Çayı’nın ve rüzgarın getirdiği kumlar tarafından örtülmüş ve kendisini iyice kaybetmeye başlamış. 1988 yılından beri yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan kent günümüzde ziyarete açık.

Patara Antik Kenti’ne giriş yaptığınızda karşımıza önce antik dönemin nekropolü olan Tepecik Mezarlığı çıkıyor. Mezarlığı geçince Patara’nın tek bazilikası olan bir yapı çıkıyor. 61×32 metre boyutlarıyla Likya’nın en erken ve en büyük bazilikalarından biri.

Kentin ayakta kalan en önemli yapılarından biri Mettius Modestus ve ailesini onurlandıran Modestus Zafer Takı. 19×10 metre boyutlarındaki bu zafer takı Roma İmparatoru Traian döneminde inşa edilmiş.

Bu tür zafer taklarını Roma geleneğinde bolca görüyoruz. En ünlüsü İtalya Roma’daki Colosseum‘un yanındaki meydanda bulunan Konstantin Zafer Takı.

Patara Antik Kenti Mettius Modestus Zafer Taki
Mettius Modestus Zafer Takı
Patara Antik Kenti Mettius Modestus Zafer Taki Yapisi
Roma Zafer Takı

Hamam kalintilarini ve günümüze ulaşamayan birkaç yapıyı da geçtikten sonra sağ tarafta meclis binası (bouleuterion) ve antik tiyatroyu görüyoruz. Aracımızı uygun bir yere parkedip oraya doğru yürüyoruz. Karşımıza ilk önce Likya Birliği Meclis Binası çıkıyor.

Hani bahsetmiştik ya Patara, Likya birliğinde üç oya sahip altı kentten en önemlisiydi. Bu nedenle devlet büyükleri burada toplanır, bu meclis binasında toplantılarını gerçekleştirirdi. 21 oturma sırasına sahip olan meclis binası, 1400 kişinin oturabileceği kapasitedeydi.

Ziyaretiniz sırasında Bouleuterion / Odeon yapısının restore edildiğini görürsünüz. TBMM tarafından restore edilen yapı, Fransız aydın Montesquieu tarafından Likya’nın en mükemmel yönetim biçiminin burada uygulandığından bahsetmiş Yasaların Ruhu adlı eserinde.

Patara Antik Kenti Likya Meclis Binasi Odeon
Patara Antik Kenti Meclis Binası
Patara Antik Kenti Tiyatrosu
Patara Antik Kenti Tiyatrosu

Meclis binasının güneyinde ise tiyatro yer alıyor. Yaklaşık 6000 kişinin oturabileceği tiyatro meclis binasından sonra doğal olarak fayda yıkık dökük geliyor bize. Roma döneminde gladyatör ve vahşi hayvan dövüşlerinin yapıldığı tiyatro, antik gezimizde göreceğimiz son eser.

Patara Antik Kenti Kalintilari
Patara Antik Kenti Kalıntıları
Patara Antik Kenti Sutunlu Cadde
Patara Sütunlu Cadde

Patara Plajı’na gitmeden hiza olarak meclis binasının yanındaki agoranın 650 metre batısında tarihin en eski deniz fenerini görebilirsiniz. MS 60’lı yıllarda inşa edilen Neron Deniz Feneri, yapılan kazılar sonucu kumların altından 2005 yılında çıkarılmış.

Patara Antik Kenti giriş ücreti ve ziyaret saatleri nelerdir?

Patara Antik Kenti ve Patara Plajı‘nın bulunduğu Patara Örenyeri‘ne giriş ücretli. Yaz döneminde 08:00 – 19:00, kış döneminde 08:00 – 17:00 arası haftanın hergünü ziyaret edilebilir. Müzekart’ınız varsa ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz. Giriş yaptığınızda antik kentin ilerisindeki Patara Plajı’ndan da faydalanabiliyorsunuz.

Patara Antik Kenti nerede ve nasıl gidilir?

Patara, Kaş ilçesine bağlı bir kenttir. Gelemiş Köyü’nün merkezinden denize kadar olan kısım Patara Antik Kenti’dir. Patara Antik Kenti’ne ve Patara Plajı’na Kaş’tan ve Fethiye’den her gün düzenli olarak karşılıklı seferler bulunuyor.

Sonuç

Patara Antik Kenti, tarih ve doğa tutkunlarının mutlaka görmesi gereken yerlerden biridir. Antik dönemin izlerini taşıyan bu kent, ziyaretçilere sadece tarihi bir yolculuk sunmakla kalmıyor, aynı zamanda eşsiz bir deneyim vadediyor.

Not: Görseller temsili olabilir. Bilgiler zaman içinde değişmiş olabilir.