Keşfedilmeyi bekleyen bir cennet, Polonezköy Tabiat Parkı, İstanbul’un hızlı temposundan uzaklaşmak ve doğanın kucağında huzurlu bir mola vermek isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır. Gerek gezilecek yerlerin zenginliği, gerekse giriş ücreti olmadan erişilebilen alanları ve çeşitlilik gösteren yürüyüş parkurlarıyla bu eşsiz köy, hem macera arayanları hem de sakin bir gün geçirmek isteyen doğa severleri bekliyor.

Polonezköy Tarihi

Polonezköy 1830’lu yıllarda yaşanan Polonya Ayaklanması ile Polonya’nın işgali sırasında hüküment başkanı olan, daha sonra sürgünlerin lideri olarak başa geçen Prens Adam Czartoryski tarafından Padişah Abdülmecit’in izniyle kurulan yerleşim yeridir Polonezköy.

Başına geçen Polonyalı şair Michal Czajkowski, İslam dinine geçerek Mehmet Sadık Paşa ismini almış ve 1842 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile yaptığı bir anlaşma neticesinde, bugün Polonezköy adı verilen, 5000 dönümlük araziyi kiralayarak Polonyalı halkın yerleşim yerini oluşturmuştur.

Bugün, sürgüne gönderilen insanların torunlarının yaşadığı ve yerli halkın kendi dillerini konuştuğuna şahit olabileceğiniz Polonezköy’e aynı zamanda, Adam Czartoryski adına, Adam’ın Tarlası anlamına gelen Adampol de denmekte.

Osmanlılar tarafından Adamköy ve Polonya Köyü olarak adlandırılan bölgeye 1923 yılında Polonezköy adı verilmiş.

Müslümanlığı kabul eden diğer bir Nazım Hikmet’in Polonyalı büyükbabası, sonradan ismini Mustafa Celalettin Paşa olarak değiştiren General Borzecki ile birlikte ülke genelindeki Polonyalı asker ve sivil mültecileri toplayarak 8000 kişilik alay ile 1853 – 1856 yılları arasında yaşanan Kırım Harbi’ne Osmanlı saflarında katılırlar.

Adını Polonyalı halktan alan ve 1994 yılında Bakanlar Kurulu tarafından İstanbul’un ilk tabiat parkı ilan edilen Polonezköy, İstanbul’daki tabiatı güzel ender yerlerden biri.

Çeşitli ağaçları ve bitki türleriyle adeta bir oksijen deposu olan Polonezköy, bisiklet ve yürüyüş parkurlarıyla doğada spor sevenlerin ilgisini çekiyor.

Polonezköy Yapılacak Şeyler

Polonezköy yürüyüş parkuru: 4800 metre uzunluğundaki yürüyüş parkurunun başlangıç noktası, Polonezköy’e girerken tabelalar aracılığı ile kendisini belli ediyor. İstanbul’daki birkaç iyi yürüyüş parkurundan biri olan Polonezköy yürüyüş ve koşu parkuru girişinde, otomobiliniz için park alanları mevcut.

Polonezköy yürüyüş parkurunun sonu Polonezköy’ün köylerinden birine çıkıyor. Başlangıç noktasına ulaşmak için geri dönmenize gerek yok. 4800 metrelik parkur sonunda, yaklaşık 15 dakikalık bir yürüyüşten sonra başlangıç noktasına ulaşabilirsiniz.

Bisiklet turu: Dünya standartlarında belki de ilk defa Türkiye sınırlarında Polonezköy’de yapılan bir bisiklet parkuru var. Federasyonun düzenlediğini bazı yarışlarda bu parkur kullanılıyor.

Polonezköy Kiraz Festivali: Her yıl Haziran ayının ilk ve 2. hafta sonlarında Polonezköy Kiraz Festivali düzenleniyor. Güncel tarihleri Haziran ayına doğru araştırın mutlaka.

Polonezköy Gezilecek Yerler

Hazır gitmişken Polonezköy’de gezilecek yerler nerelerdir? İstanbul’un sakin yerlerinden biri olan Polonezköy’de gezilecek tarihi ve turistik yerler nereler, sırasıyla bakalım.

Zofia Rizi Anı Evi

Polonezköy’de gezilecek yerler arasında olan anı evi, Polonezköy’ün en eski evlerinden biridir. 1863 ayaklanmasına katıldıktan sonra Ruslar tarafından Sibirya’ya sürülen, ardından kaçarak İstanbul’a gelen Wincenty Rizi tarafından 1882 yılında inşa edilen ev bugün, içerisinde Rizi ailesi ile ilgili fotoğraflar ve dokümanların, sergilendiği bir sergi evi olarak kullanılıyor.

Kızı Zofia ise köyün sosyal hayatına elinden geldiğince destek vermiş, Polonya’nın örf ve adetlerini yaşatmaya çalışmış, annesi ve babasını hayatlarının sonuna kadar bakmıştır. Zosia Teyze’nin Anı Evi (Dom Pamieci Cioci Zosi), 1882 yılından bugüne kadar ayakta durmayı başarmıştır.

Mimarisi ve yemyeşil bahçesi ile Polonya köy evi mimarisi hakkında net bir bilgi veren anı evi Cumartesi ve Pazar günleri 11:00 – 13:00 ve 14:00 – 16:00 saatleri arasında küçük bir ücret vererek ziyaret edebilirsiniz.

Czestochova Meryem Ana Kilisesi

Polonezköy’ün, 1842 yılında Mukaddes Anna Mabedi adı verilerek inşa edilen ilk dini yapısının 1894 tarihinde gerçekleşen bir deprem sonucunda yıkılmasının ardından, 1914 yılında inşa edilen Czestochova Meryem Ana Kilisesi (Częstochowa’s Mother Mary Church) görülmeye değer yerler arasında. (41.10993, 29.20745) Kapalıysa ve bilgi almak isterseniz Polonezköy Leonardo Restaurant’a danışabilirsiniz.

Ağaç Heykel Sergisi

Polonezköy’ün girişinde yer alan Ağaç Heykel Sergisi, Kültür Evi’nin hemen önünde kendisini belli ediyor. Kenarındaki banklarda oturup dinlenirken bir yandan da Türk ve Polonyalı sanatçıların ağaçtan yapılmış heykellerini inceleyebilirsiniz.

Bu eserler 2004 yılından beri, Polonezköy Açık Hava Ahşap Heykel Müzesi adı altında sergileniyor.

Polonezköy Tabiat Parkı Nerede ve Nasıl Gidilir?

Hafta sonu veya günübirlik olarak tercih edilmesi mümkün olan Polonezköy’ün boğaza uzaklığı yaklaşık 20 kilometre. Yolu asfalt olduğu için herhangi bir sıkıntı da çıkarmıyor.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü geçtikten sonra ilk sapak olan Kavacık sapağına girin. Yaklaşık 15km (20dk) sonra Polonezköy sınırlarına varmış olursunuz. Anadolu Yakası’ndan gelecek olanlar da aynı yolu izleyebilirler.

Şahsi aracı olmayanlar ve otobüs ile gitmeyi tercih edenler için otobüs seferleri de mevcut. D1 Polonezköy – Üsküdar/Kadıköy hattı ile Kadıköy’den başlayıp Altunizade ve Ümraniye de dahil birkaç durak sonra Polonezköy’e ulaşılır. Bu otobüs hattının hafta sonları aktif olduğunu da hatırlatalım.

Sonuç

Polonezköy Tabiat Parkı’nın sunduğu doğal güzellikler, tarihi dokusu ve dinlendirici atmosferi, İstanbul’un gürültüsünden uzak, huzurlu bir kaçamak yapmak isteyenler için vazgeçilmez bir durak. Kamp alanı, yürüyüş parkurları ve gezilecek yerlerle dolu bu tabiat harikası, ziyaretçilerine eşsiz bir doğa deneyimi sunuyor. Giriş ücreti olmaksızın sunulan bu deneyimle, doğa ile iç içe bir gün geçirmek isteyen herkes Polonezköy’e mutlaka gelmeli.