Keşfedilmemiş bir tarih hazinesi, Sillyon Antik Kenti, sizi Antalya’nın derinliklerinde gizlenmiş, zamana meydan okuyan bir serüvene davet ediyor. Bir zamanlar Truva Savaşı sonrası göçlerle hayat bulan bu antik şehir, bugün hala gizemini koruyor.

Bu yazıda, Sillyon’un Helenistik çağ surlarından, Selçuklu dönemi eserlerine, 8 bin kişilik tiyatrosundan, geçmişin izlerini taşıyan sokaklarına kadar, adeta bir zaman yolculuğuna çıkacağız.

Zamanın Tozunu Atlatan Bir Miras

Antalya’nın Serik ilçesinde yükselen Sillyon Antik Kenti, tarihseverlerin keşfetmeyi hayal ettiği bir yer. Bu kadim şehir, Truva Savaşı’nın yankılarından sonra, kuzeyden gelen göçlerle hayat bulmuş.

Denizden 200 metre yükseklikteki düz tepede kurulmuş olması, onu hem stratejik hem de görsel bir inci haline getiriyor. Günümüze kadar birçok depremle sarsılsa da, bu antik kentin kalıntıları hâlâ göz kamaştırıyor.

Sillyon’un yıkılmış surları, tarihin fısıltılarını taşıyor. Batı yönündeki Helenistik çağ surları, kuleler, kapılar ve eski yollar hâlâ ziyaretçilerini geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

Tepede yer alan ev kalıntıları, sokaklar, sarnıçlar, bir Bizans Kilisesi ve Selçuklu döneminden kalma bir camii, bu antik kentin zengin tarihini sergiliyor. Güneybatı eteğindeki 8 bin kişilik tiyatro ve yanındaki odeon ise, eski dönemlerdeki kültürel yaşamın canlılığını anımsatıyor.

Gizemli Yollar ve Kaybolmuş Bir Tarih

Ancak Sillyon Antik Kenti, yıllar içinde ihmal edilmiş bir hazine gibi duruyor. Bu antik kentin yolları belirsiz, otlarla kaplı ve yıkılmış duvarlar arasında gezinmek zorunda kalıyorsunuz.

Adeta terkedilmiş bir hava içinde, çobanların koyunlarını otlattığı bu tarihi alan, potansiyelini henüz tam olarak sergileyememiş. Bilgilendirme panolarının olmaması, ziyaretçilere rehberlik etmeyen bir labirent gibi.

Sillyon Antik Kenti: Nerede ve Nasıl Gidilir?

Sillyon Antik Kenti’ne ulaşmak ise bir macera. Denizden 16 kilometre içeride, Belek’ten 21, Serik’ten 18 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Bu kadim kentin yakınına vardığınızda, aracınızı yol kenarına park etmek ve yokuş yukarı bir yolculuğa başlamak gerekiyor.

Bir köy evinin bahçesinden geçerek, antik kalıntılara ulaşılıyor. Bu yolculuk, adeta zamanda bir yolculuk gibi, ziyaretçileri binlerce yıl öncesine, antik dünyanın gizemlerine doğru bir keşfe çıkarıyor.

Sonuç

Sillyon Antik Kenti, Antalya’nın tarih sahnesinde parlayan bir yıldız. Bu antik şehir, ziyaretçilerine sadece tarihi bir gezi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda unutulmuş bir medeniyetin hikayelerini anlatıyor.

Helenistik çağın surlarından Selçuklu dönemi eserlerine, her adımda yeni bir keşif yapmaya hazır olun. Bu büyüleyici tarihi keşif, Antalya’nın kültürel mirasını daha yakından tanımanızı sağlayacak.