Osmaniye Belediyesi Kent Müzesi‘nin bulunduğu yapı 1960’lı yıllarda Çamlık Sosyal Tesisleri olarak kullanılmış. Sonraları ise dış cephe, Selçuklu mimarisi özelliklerinde taş kaplama ve sivri köşeli, süslemeli, göze hoş gelen mukarnas kapı girişi şeklinde düzenlenerek günümüzdeki halini almış.
Osmaniye Kent Müzesi
Osmaniye’nin dışından gelmiş bir turiste, Osmaniye ve tarihi ile ilgili en geniş bilgiyi verebilecek detaylarıyle iyi bir kent müzesi olmuş Osmaniye Kent Müzesi.
Osmaniye Kent Müzesi‘nin girişi, Osmaniye’nin 3000 yıllık tarihi ile ilişkilendirilmiş. Giriş kapısının iki yanındaki büyük aslan heykelleri Hititleri sembolize ediyor.
Aslan heykellerini geçtikten sonra gücün simgesi olan koç boynuzu ve sekiz köşeli Selçuklu yıldız motifi bahçenin zeminine işlenmiş. Giriş kapısının sağ tarafında ise Türklüğün hakimiyet sembolu çift başlı kartal kullanılmış.


Osmaniye Kent Müzesi’nin içine bir arasta çarşısı kurulmuş. Osmaniye’de unutulmaya yüz tutmuş meslekleri ve bu mesleklerde kullanılan malzemeleri anlatan odalarda kaşıkçılık, semercilik, halıcılık, terzi, demircilik, nalbant gibi zanaatların nasıl yapıldığı konusunda bilgi sahibi olabiliyoruz.


Terzi bölümünde eskiden kullanılan ilkel dikiş makineleri ve makas gibi malzemeleri, kuyumcu bölümünde süs ve takı eşyalarının yapılıp satıldığı dükkanlar anlatılıyor.
Berberlerin günümüzdeki gibi sadece saç kesimi için kullanılmadığını, sünnet ve diş çekimlerini de gerçekleştirdiğini öğreniyoruz.


Türk kültürünün tarihi boyunca kök boyaları, çeşitli motifli dokumalar ve tezgahları, dokumalarda kullanılan aletler, dokunan kilim örneklerinin sergilendiği oda ile yatak, yorgan, sandık, heyielik eşyaların, kına gecesi canlandırmasının olduğu odaları yakından inceleyebiliyoruz.


Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle unutulan şipşak fotoğraf çekim tekniğinin de canlandırması yapılmış. Eskiden fotoğrafçılık mesleğinin nasıl icra edildiği güzel bir canlandırmayla anlatılmış.


Yedi Ocak Diorama
Fransızların Osmaniye’yi işgali konusu özel bir odada 3 boyutlu olarak anlatılmış. Soldan sağa doğru bir olayın izinde giden Yedi Ocak Diorama‘da Fransızların Osmaniye’yi işgal etmesi, Büyük Camii’nin minaresinin tahrip edilmesi, Osmaniye halkının dağlara çekilmesi, Palalı Süleyman’ın ve Rahim Hatun’n şehit edilmesi ve son sahnede 1922 yılında Fransızların Osmaniye’yi terketmesi anlatılıyor.
Hem üç boyutlu modellerin, hem olayı anlatan resimlerin olduğu bu odada sesli canlandırmalar yapılmış olması da farklı bir hava katmış.

Geçmişten Günümüze Osmaniye
Geçmişten Günümüze Osmaniye isimli odada Osmaniye’nin kuruluşundan, siyasi kişiliklere, cami ve kale gibi mimari eserlere kadar birçok mevzu ansiklopedik bilgiler ışığında ziyaretçilere sunulmuş.


Osmaniye Kent Müzesi, Osmaniye’nin merkezinde, Karaoğlanoğlu Sokak üzerindeki Osmaniye Park Hastanesi’nin arkasındaki sokakta yer alıyor. Hatta yanında Musa Şahin Bulvarı’ndaki Şht. Albay Karaoğlanoğlu Merkez Parkı da yer alıyor.
Osmaniye’nin Kontrol Noktası Toprakkale Kalesi
Kale, ilk olarak Çukurova’yı Suriye’ye bağlayan yolu kontrol etmek amacıyla inşa edilmiş. Osmaniye sınırları içinde bir kasaba olan Toprakkale’de, adını Toprakkale Kalesi‘nden almış. Fakat bugün, 1996 yılında Türkiye’nin 80. ili haline gelen Osmaniye’nin bir ilçesi konumunda.
Abbasiler döneminde Çukurova’yı fetheden Harun Reşit tarafından kale, Haruniye Kalesi ile birlikte siyah taş kullanılarak tekrar inşa edilmiş.


75 metre yığma tepe üzerine inşa edilen kale Osmanlılar döneminde Kınık Kalesi olarak anılmaya başlanmış. Yüzlerce metre uzaklıktan görülebilen kalenin bir kısmı zamana yenik düşerek yıkılmış olsa da bir kısmı hala ayakta.


Toprakkale Kalesi, ulaşımı kolay bir noktada. D400 karayolunda Adana‘dan Osmaniye‘ye doğru giderken Toprakkale ilçesinde sağ tarafta göreceğiniz tepe üzerinde yer alıyor.
Kastabala Antik Kenti
Osmaniye il merkezinin 12 kilometre kuzeyinde yer alan Kastabala Antik Kenti, Ceyhan nehrinin yakınlarında, Ortaçağ’da yapılan bir kalenin çevresinde gelişmiş bir antik kenttir.
İlk kez 1875 yılında İngiliz E.J.Davis tarafından bulunan antik kent, Anavarza Antik Kenti‘nin yakınına kurulmuştur. Yaz aylarında yapılan kazılarla incelenen antik kentte arkeolojik kazılar 2009 yılında başlatılmıştır.
Bulunan yazıtlar ile kentin adının Kastabala Hieropolis olduğu saptanan kentte sütunlu caddeler, anfi tiyatro, bazilika, kilise ve kamam kalıntıları bulunuyor. Çukurova’nın en önemli antik kentleri arasında gösterilen Kastabala Hierapolis Antik Kenti, 1500 dönümlük geniş bir arazi üzerine kurulu.


Kastabala Antik Kenti’nin yanında, ovaya hakim bir kaya çıkıntısı üzerine inşa edilen kale ise Kastabala Kalesi, diğer adıyla Bodrum Kalesi olarak adlandırılıyor.


Kazıları devam eden antik kentte henüz ihtişamlı yapılar ortaya çıkarılmamış. Özellikle geceleri define avcılarının buraya uğrayıp araştırma yaptıkları da söyleniyor.
Antik kentte sütunlardan başka henüz ortaya çıkarılmış iyi bir eser yok. Kastabala Antik Kenti’ne gitmek şu an için vakit kaybı olsa da, ileriki senelerde daha iyi bir kent görmeyi umuyoruz.