Anadolufeneri Plajı: Denizi Nasıl, Girilir mi? 2025 Gezi Rehberi

İstanbul'un kuzey ucunda, Boğaz'ın Karadeniz'e kavuştuğu o etkileyici noktada yer alan Anadolufeneri, aslında klasik bir plaj gününden ziyade, ruhunu dinlendirmek isteyenlerin kaçış noktası. İnternetteki filtreli fotoğraflara aldanıp kumsal hayaliyle buraya gelmenizi ve sonrasında hayal kırıklığına uğramanızı istemeyiz. Burası, tarihi fenerin gölgesinde, biraz salaş, bolca manzaralı ve kendine has karakteri olan bir balıkçı köyü kıyısı.

Eğer şezlongunuza uzanıp konforlu bir tesis arıyorsanız, rotanızı Poyrazköy Plajı tarafına çevirmeniz çok daha doğru olur. Ancak aradığınız şey; kalabalıktan uzaklaşmak, portatif sandalyenizi atıp gün batımını izlemek veya boğazın serin sularına kısa bir dalış yapmaksa, Anadolufeneri sizi mutlu edecektir.

Anadolufeneri tepesinden boğazın Karadeniz ile buluştuğu noktanın manzarası ve aşağıda uzanan taşlık doğal plaj alanı.

Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler

Burası hazırlıksız gelinecek bir yer değil. Çantanızı hazırlamadan önce şu kritik notlara göz atmanızda fayda var:

• Giriş Ücreti: Plaj alanı halka açık ve ücretsiz.
• Zemin Yapısı: Büyük taşlar ve kayalık. (Yanınızda deniz ayakkabısı olmadan suya girmeniz oldukça zor).
• Deniz Durumu: Karadeniz akıntısı nedeniyle genellikle dalgalı ve kıyı şeridi yosunlu olabiliyor.
• İmkanlar: Alanda belediyeye ait duş ve giyinme kabini yok. Tuvalet ihtiyacı için çevredeki işletmeleri veya camiyi kullanmanız gerekiyor.
• Ulaşım: Beykoz merkezden kalkan 15D otobüsleri veya şahsi araç.

Anadolufeneri Plajı: Beklentiniz Ne Olmalı?

Anadolufeneri Plajı, teknik olarak bir plajdan ziyade, teknelerin de demirlediği doğal bir kıyı şeridi. Beykoz plajları arasında en bakir kalan, ancak en az tesisleşmiş olanı diyebiliriz. Buraya gelirken beklentiniz incecik kumlar değil, doğal ve kayalık bir atmosfer olmalı.

Köyün aşağısına inen dik yokuşu bitirdiğinizde sizi küçük bir işletme ve çakıllı bir sahil karşılıyor. Hafta sonları, özellikle piknikçiler ve balık tutanlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Ancak hafta içi giderseniz, sadece dalga seslerini duyacağınız o huzurlu ortamı yakalayabilirsiniz. Köyün hemen girişindeki otopark sorunu yaz aylarında can sıkıcı olabilir, bu yüzden aracınızı köy meydanına gelmeden uygun bir yere bırakıp yürümeniz daha mantıklı bir hareket olur.

Denizi Nasıl? Yüzülür mü?

Burası tam anlamıyla hırçın Karadeniz karakteri taşıyor. Bu yüzden yüzmeyi planlıyorsanız şu detaylara mutlaka dikkat etmelisiniz:

1. Zemin: Kumsal yok denecek kadar az. Hem kıyı hem de denizin içi büyük ve kaygan taşlarla kaplı. Ayağınızı kesmemek ve dengede durabilmek için deniz ayakkabısı şart.
2. Temizlik ve Yosun: Boğaz akıntısı nedeniyle su genellikle temiz ve berrak olsa da, rüzgarın (özellikle poyrazın) yönüne göre kıyıya yosun ve bazen atıklar vurabiliyor.
3. Derinlik: Kıyıdan birkaç metre açıldıktan sonra derinlik hızla artabiliyor ve suyun içinde büyük kayalar bulunabiliyor. İyi derecede yüzme bilmiyorsanız veya çocuklu bir aileyseniz, daha sığ ve kumluk alternatifler sunan Riva Plajı seçeneklerini değerlendirmeniz güvenlik açısından daha iyi bir tercih olabilir.

Burası resmi bir Mavi Bayraklı plaj statüsünde değil. Cankurtaran hizmeti sınırlı veya dönemsel olabiliyor. Karadeniz'in meşhur çeken akıntı (rip akıntısı) riskine karşı her zaman temkinli davranın ve açılmayın.

Anadolufeneri Plajı'nın taşlık zemin yapısı; deniz ayakkabısı olmadan yürümek zor olabilir.

Anadolufeneri'nde Ne Yapılır?

Denize girmek burada tek seçenek değil, hatta çoğu zaman ikinci planda kalıyor. Aslında burayı ziyaret edenlerin büyük çoğunluğu o eşsiz manzara ve atmosfer için geliyor.

• Tarihi Feneri Ziyaret Edin: 1856 yılında Kırım Savaşı sırasında Fransızlar ve İngilizler tarafından yapılan bu fener, köye adını veren simge yapı. Fenerin olduğu tepeden Boğaz'ın Karadeniz'e açılan kapısını izlemek, fotoğraf tutkunları için harika bir deneyim.
• Yoros Kalesi'ne Uğrayın: Eğer aracınızla geliyorsanız, dönüş yolunda Anadolu Kavağı sınırları içindeki Yoros Kalesi'ne uğrayarak tarihe tanıklık edebilirsiniz.
• Piknik ve Gün Batımı: Sahil şeridinde veya köyün tepesindeki manzaralı alanlarda kamp sandalyenizi kurup günü batırabilirsiniz. Ancak sahil şeridinde mangal yakmak, hem çevre kirliliği hem de duman açısından yerel halk tarafından pek hoş karşılanmıyor; hazırlıklı soğuk yiyeceklerle gelmek en pratik çözüm.
• Balık Tutma: Kayalık yapısı nedeniyle burası olta balıkçıları için oldukça verimli bir mera. Özellikle mevsiminde istavrit ve çinekop için gelen çok sayıda balıkçı görebilirsiniz.

Kahvaltı ve Yeme İçme

Köy meydanında ve fener yolunda, manzaraya karşı kahvaltı yapabileceğiniz veya taze balık yiyebileceğiniz samimi işletmeler var. Buradaki mekanlar lüks restoranlardan ziyade genellikle aile işletmesi sıcaklığında hizmet veriyor.

"Denizden babam çıksa yerim" diyenlerdenseniz, limana inen yolda taze mevsim balıklarını (özellikle kalkan ve lüfer zamanı) sorabilirsiniz. Eğer daha geniş kapsamlı bir yeme-içme turu düşünüyorsanız, biraz daha güneye inip Anadolu Kavağı'ndaki seçeneklere de göz atabilirsiniz.

Anadolufeneri köy meydanındaki samimi balıkçı restoranları ve çay bahçeleri.

Ulaşım: Anadolufeneri'ne Nasıl Gidilir?

Anadolufeneri, İstanbul'un karmaşasından uzak olduğu için ulaşım biraz zaman alabilir, ancak rota oldukça keyifli.

• Özel Araç ile: Kavacık sapağından Beykoz yönüne dönüp, Anadolufeneri/Poyrazköy tabelalarını takip ederek köye ulaşabilirsiniz. Yol virajlı ancak orman içinden geçtiği için oldukça keyifli.
• Otobüs ile (İETT): Toplu taşıma ile gelmenin en güvenilir yolu 15D numaralı otobüslerdir. Bu hat, Beykoz'dan kalkıp direkt köye kadar geliyor. Ancak sefer saatleri seyrek olabildiği için bakiyenizi kontrol edip saatlere önceden bakmanızda fayda var.
• Vapur ile: Keyifli bir deniz yolculuğu için Şehir Hatları vapuru ile önce Anadolu Kavağı'na geçip, oradan taksi veya otobüs aktarması ile Anadolufeneri'ne geçebilirsiniz.