Edirne’nin Keşan ilçesi yakınlarında yer alan İtalyan Koyu, doğayla iç içe, şehir hayatından kaçmak isteyenler için muazzam bir rota. Özellikle İtalyan Koyu kamp alanı, çadırıyla yola çıkan kampçılar için adeta bir keşif noktası. Eğer Erikli İtalyan Koyu'na gidip hem denize girmek hem de doğada huzur bulmak istiyorsanız, bu yazı tam size göre.

İtalyan Koyu Nerede?

İtalyan Koyu, Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Mecidiye köyü yakınlarında, Saros Körfezi'nin gizli kalmış doğa harikalarından biri. Erikli Plajı’na çok uzak değil, ama burası o klasik “herkesin gittiği” yerlerden değil. Belki de bu yüzden bu kadar özel. Çünkü hâlâ bakir, hâlâ fazla kişi tarafından keşfedilmemiş bir yer.

Bu koy, denizin berraklığı, kumun rengi ve doğanın içindeki sessizliğiyle özellikle kampçılar ve doğaseverler için bir kaçış noktası olmuş durumda. Burası öyle bir yer ki, şehirden kaçmak isteyen ama her şey dahil tatil köylerinden de bıkmış olanlar için tam bir alternatif. Sahilde telefon bile çoğu zaman çekmiyor, düşünün ne kadar izole!

Italyan koyu kamp alani denize girilecek yerler

Popülerliğini biraz da sosyal medyaya borçlu. Özellikle son birkaç yılda, Keşfedilmemiş koy temalı postlar sayesinde ünü yayılmaya başladı. Ama bir yandan da gelen kişi sayısı arttıkça, bazı sıkıntılar da beraberinde gelmiş durumda. O yüzden doğayla baş başa kalmak isteyenlerin, giderken beklentilerini iyi ayarlaması gerekiyor.

İtalyan Koyu İsmi Nereden Geliyor?

Adı İtalyan Koyu olunca insanın aklına önce İtalyan mimarisi, pizzalar, ya da Akdeniz sahilleri geliyor. Ama hikâye aslında bambaşka.

Rivayete göre Kurtuluş Savaşı zamanında bu bölgeye İtalyan askerleri çıkartma yapmış. Askerî bir mevzi olarak kullanılmış bu kıyı. Hatta bölge yakınlarında bir kale kalıntısı olduğu da söyleniyor. Bugün o kaleden geriye pek bir şey kalmasa da, ismi bu tarihi olaydan geliyor.

Yani İtalyan Koyu’nun ismi, sadece bir coğrafya adı değil; aynı zamanda küçük bir tarih kırıntısı. Bu tür hikâyeler, bir yere gittiğinizde orayı sadece manzara olarak görmemenizi sağlıyor bence. O yüzden kamp yaparken veya denize girerken, aklınızın bir köşesinde bu tarihi detayın olması hoş bir his bırakıyor.

İtalyan Koyu'na Gitmeye Değer mi?

Burası doğayla vakit geçirmek isteyen biri için gerçekten etkileyici. Deniz temiz, manzara şahane, gün batımı resmen bir tablo gibi. Ama her şey toz pembe mi? Değil.

Artıları:

  • Deniz çok berrak, yosun yok, suyu serinletici.
  • Sessizlik hâkim, özellikle şehirden kaçmak isteyenler için birebir.
  • Giriş yayalar için ücretsiz.
  • Manzara, özellikle gün batımında inanılmaz güzel.
  • Kamp için doğayla baş başa kalınabilecek ender yerlerden biri.

Eksileri:

  • Yol oldukça kötü; arabanız yüksek değilse dikkatli olmanız gerekiyor.
  • Araçla girişte 400 TL gibi yüksek bir ücret alınıyor. (2025 yazı itibariyle)
  • Tuvalet ve duşlar pis ve bakımsız, hijyen konusunda çok eksiği var.
  • Gölgeli alan sayısı az, tentelerin çoğu yırtık.
  • Market yok, yiyecek-içecek kesinlikle yanınızda götürmelisiniz.
  • Gece bazı hayvan sesleri duyulabiliyor; yalnız kamp yapacaklar için ürkütücü olabilir.

Sonuç olarak, bu koy sessizlik istiyorum, doğayla baş başa kalmak istiyorum diyenler için gerçekten mükemmel. Ama konfor arayan biriyseniz, ya da ailenizle küçük çocuklarla gidecekseniz, beklentilerinizi düşürmeniz gerekebilir. Ben yine de her doğaseverin bir kez gidip deneyimlemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü tüm eksiklerine rağmen, İtalyan Koyu hâlâ doğanın size sarıldığı yerlerden biri gibi hissettiriyor.

İtalyan Koyu'na Nasıl Gidilir? Yol Tarifi ve Ulaşım Bilgileri

Keşan'dan koya ulaşmak yaklaşık 35-40 dakika sürüyor. Edirne şehir merkezinden geliyorsanız bu süre 2 saate kadar çıkabiliyor (yaklaşık 146 km).

Toplu taşıma ile gitmek mümkün değil, yani kendi aracınızla ya da kiralık araçla gitmeniz şart. Eğer bir kamp planlıyorsanız, zaten arabayla gitmeniz epey işinizi kolaylaştırır. Çünkü bölgede ne market var, ne de başka bir hizmet.

Italyan koyu cadir kamp alani nerede

Yolun son kısmı, yani Mecidiye'den İtalyan Koyu’na giden bölüm, tam anlamıyla off-road. Asfaltı geçtikten sonra stabilize yol başlıyor. Çukur var, taş var, bolca toz var. SUV ya da arazi aracı şart değil ama dikkatli ve yavaş gitmek gerekiyor. Normal binek araçla da gidilebiliyor ama düşük şasi araçlar taşlara sürtebilir, lastikler zarar görebilir.

Yol boyunca tabelalar çok sınırlı. Google Maps çalışıyor ama bazı noktalarda internet çekmeyebiliyor. Mecidiye Sahil Yolu ayrımına geldiğinizde, “İtalyan Koyu” tabelası yoksa bile düz devam edin, sağa sapmayın. Yol daralıyor ama sonunda denize açılıyor. Koya vardığınızda sizi açık bir alanda otopark gibi kullanılan toprak zemin karşılıyor.

İtalyan Koyu'na Giderken Yanınıza Ne Almalısınız?

Bu koyda en büyük eksik kesinlikle market olmaması. En yakındaki bakkal Mecidiye’de. Yani oradan sonra bir şey unuttuysanız yandınız, geri dönmek 10-15 km kötü yoldan git-gel demek. O yüzden çıkmadan önce bir eksik listesi yapmanızı şiddetle öneririm.

Yanınıza kesinlikle almanız gerekenler:

  • Bolca su (içme + temizlik için)
  • Yeterli miktarda yiyecek (konserve, kuru gıda, atıştırmalıklar)
  • Kamp ocağı ya da mangal (ateş yakma planınız varsa)
  • Çöp poşeti (çöp kutusu çok az ve dolu oluyor)
  • Tuvalet kağıdı, ıslak mendil, sabun (var olan tuvaletlerde bunlar yok)
  • Güneş kremi ve sinek kovucu
  • Gölgelik ya da tente (var olan tenteler çoğunlukla yırtık)
  • Powerbank (elektrik yok, şarj için başka şansınız yok)

Ayrıca duş ve tuvalet var deniyor ama gerçekten hijyenik bir ortam beklemeyin. O yüzden kendi temizliğinizi yapabileceğiniz ekipmanlarınız da olsun.

İtalyan Koyu Çadır Kamp Alanı

İtalyan Koyu kamp için oldukça elverişli ama mevsime göre bazı zorluklar yaşanabiliyor. Yaz aylarında gündüzleri sıcaklık bunaltıcı olabiliyor, ama geceleri rüzgar çıkabiliyor ve hava serinliyor.

Italyan koyu kamp alani cadir yerleri

Çadır seçimi yaparken dikkat etmeniz gerekenler:

  • Nefes alabilir kumaş tercih edin (gündüz hava çok sıcak olabiliyor)
  • Rüzgara karşı dayanıklı olmalı (özellikle geceleri çadır uçmasın diye sağlam kazıklar şart)
  • Geniş tente alanı olan çadırlar, gölgelik konusunda büyük avantaj sağlar
  • İki katmanlı çadırlar sabah erken saatlerde içerde su birikmesini önler

Eğer tek başınıza kamp yapacaksanız, kamp yerinizi seçerken çevreye dikkat edin. Özellikle ormanın çok içine girerseniz gece hayvan sesleri ürkütücü olabilir. Geceleri koyda çakal sesi duymak baya olası. Bu yüzden kamp ateşi yakmak, hem ışık hem de güvenlik açısından işe yarıyor. Ve evet, bu da çakmak, odun, kibrit gibi ekipmanları listeye eklemek gerektiği anlamına geliyor.

Kamp ve Konaklama Zorlukları

İtalyan Koyu’na vardığınızda sizi ilk karşılayan şey; bir yanda denizin mükemmel görüntüsü, diğer yanda ise tam anlamıyla doğallığını koruyan bir alan. Yani burada her şey el değmemiş gibi duruyor. Bu da hem güzel hem de biraz zorlu bir kamp tecrübesi demek.

Araçtan indiğinizde sıcak bir yaz günündeyseniz direkt gölgelik nerede? diye bakmaya başlıyorsunuz. Ama maalesef gölgelik alan az. Olan tenteler de genelde yırtık ya da yerinden çıkmış durumda. Çadır kurarken düz, taşsız, rüzgar almayan bir yer bulmak bazen zaman alabiliyor.

Italyan koyu kamp alani plaji

Ama bir an durup etrafa baktığınızda deniz, orman, sessizlik... Tüm yorgunluk bir anda kayboluyor. İşte o an diyorsunuz ki, Buraya boşuna gelmemişim.

Evet, burası bakir bir alan. Doğal, sade, yapılaşma yok. Ama “bakir” demek her zaman temiz demek değil. Son yıllarda popülerliği artınca, gelen herkes aynı hassasiyeti göstermemeye başlamış. Sahilde yere atılmış çöp, pet şişe, izmarit, hatta bira kapağı, olta iğnesi gibi şeylere de rastlayabilirsiniz. Kumsalda çıplak ayakla yürürken dikkatli olmak şart.

Çöp kutuları var ama yetersiz ve çoğu zaman taşmış oluyor. Gerçekten üzülüyor insan, çünkü bu kadar güzel bir yerin çöple dolması çok acı.

Ama doğal haliyle, tesisleşmeden uzak bir şekilde kalabilmesi de bence büyük bir artı. Yeter ki biz koruyabilelim.

İtalyan Koyu Kimler İçin Uygun?

Bu sorunun net bir cevabı yok. Çünkü burası herkes için uygun olabilir ama beklentilere göre değişiyor:

  • Yalnız gidenler için: Kendi başına vakit geçirmek isteyenler için birebir. Ama gece yalnız kamp yapacaksanız ateş yakmak önemli. Gece 9 gibi çakal sesleri başlıyor ve bu yalnız bir kampçının biraz tedirgin hissetmesine neden olabilir. Yine de sessizliği ve yalnızlığı sevenler için tam bir kaçış noktası.
  • Aileyle gidenler için: Açık konuşmak gerekirse, küçük çocuklarla çok ideal bir yer değil. Tuvaletler çok dar ve pis. Ortamda zaman zaman yüksek sesle müzik açan, uygunsuz konuşmalar yapan kampçılar da olabiliyor. Bu yüzden çocukların rahat edebileceği, daha güvenli bir alan değil.
  • Arkadaş grubuyla gidenler için: En eğlenceli grup bu bence. Ortak görev paylaşımı yapılırsa (kim çadır kuracak, kim yemek yapacak gibi) kamp keyfi çok artıyor. Geceleri ateş başında oturmak, kart oyunları, sohbetler derken zaman su gibi geçiyor.

Kamp Ateşi Yakmak Serbest mi?

İtalyan Koyu’nda kamp ateşi yakmak yasak değil ama dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle yaz aylarında rüzgar çıkabiliyor ve kuru otların olduğu yerde kontrolsüz bir ateş büyük risk yaratır.

Nelere dikkat edilmeli:

  • Ateşi doğrudan kuma değil, ateş kabı ya da taşlarla çevrilmiş bir alanda yakın.
  • Ateşi gece uyumadan önce tamamen söndürün.
  • Çevrede odun bulmak kolay değil, kendi yakacağınızı getirin.
  • Kumda ateş yakmak hem çevreyi kirletiyor hem de cezai yaptırıma neden olabilir (jandarma kontrol edebiliyor).

Ateşin bir başka güzel tarafı da güven hissi veriyor. Hayvanlar, özellikle çakallar, ışıklı alanlara yaklaşmıyor. Hem ısınmak, hem yemek pişirmek, hem de geceyi daha huzurlu geçirmek için kamp ateşi büyük avantaj.

Gece İtalyan Koyu

Gece çöktüğünde İtalyan Koyu bambaşka bir hal alıyor. Gökyüzü inanılmaz net, yıldızlar sanki elini uzatsan dokunacak kadar yakın. Şehir ışıklarının olmaması, gökyüzünü izlemek isteyenler için eşsiz bir fırsat.

Italyan koyu ege plajlari

Ama bir yandan da doğayla baş başa olmanın getirdiği sesler var. Ağaçlardan gelen hışırtılar, uzaktan gelen çakal sesleri, bazen ormanda hareket eden bir şeylerin çıkardığı sesler... İlk başta ürkütücü gelebilir ama doğaya alışınca huzur verici olduğunu anlıyorsunuz.

Eğer arkadaş grubuyla gittiyseniz bu saatlerde ateş başında sohbet etmek, yıldızları izlemek, müzik dinlemek ya da sadece sessizce oturmak en keyifli anlardan biri oluyor.

İtalyan Koyu'nda Hangi İmkanlar Var?

İlk gitmeden önce sosyal medyada “duş var, tuvalet var, gölgelik var” gibi cümleleri okuyunca insan “en azından temel ihtiyaçlar karşılanır” diye düşünüyor. Ama işin aslı pek öyle değil.

Olanlar:

  • Duş alanları, üstü açık borularla yapılmış. Su belli aralıklarla getiriliyor ve genellikle tankla dolduruluyor. Duşta örümcek görmek bile mümkün. Temizlikle ilgili beklentinizi sıfıra indirin.
  • Tuvaletler çok dar, iki kişinin sığması imkânsız. İçerisi hem kokulu hem de bakımsız. Sabun, peçete hiçbir zaman bulunmuyor. Özellikle hijyen konusunda hassassanız çok zorlanabilirsiniz.
  • Gölgelik alanlar, birkaç yıpranmış tente ile sınırlı. Kendi şemsiyenizi, tente sisteminizi ya da büyük bez gölgeliğinizi getirmeniz şart.
  • Araçlar için açık alan bir park yeri mevcut.
  • Birkaç çöp konteyneri var ama yetersiz ve çoğu zaman dolu.

Olmayanlar:

  • Elektrik yok. Telefon bazı yerlerde çekiyor, bazı yerlerde hiç çekmiyor.
  • İnternet kesinlikle yok, dijital detoks yapmaya niyetliyseniz iyi bir fırsat.
  • Market, büfe, restoran yok. En yakın alışveriş noktası Mecidiye köyü.
  • Sabun, peçete, tuvalet kağıdı gibi şeyler tuvaletlerde bulunmuyor.
  • Geceleri alan aydınlatması yok. Kafa lambası, el feneri şart.

Kısaca özetlemek gerekirse: burası gerçekten “hiçbir şey olmayan” bir doğa alanı. Her şeyi kendi çantanızda taşımalısınız. Bunu bilerek gitmek, orada geçirdiğiniz zamanın kalitesini ciddi şekilde etkiliyor.

İtalyan Koyu Plajı Nasıl?

Plajın yapısı biraz karışık. Bazı yerlerde kum yumuşak ve yürümek keyifli ama bazı bölümlerde taşlık alanlar ve yosun birikintileri olabiliyor.

  • Kum ince yapıda ama içinde cam, metal kapak, olta iğnesi gibi tehlikeli şeyler bulunabiliyor. Terliksiz yürümek sakatlayabilir.
  • Yosun çok fazla değil ama bazı yerlerde rüzgarla birikmiş kuru yosunlar var. Görüntü olarak biraz rahatsız edici olabilir.

İtalyan Koyu Giriş Ücreti

Şimdi burası en çok tartışılan konulardan biri: “Bu paraya değer mi?”

2025 yazı itibariyle:

  • Yayalardan ücret alınmıyor.
  • Araçla giriş yaparsanız, sizden 400 TL talep ediliyor.

Peki bu paraya karşılık ne alıyorsunuz?

  • Açık alan otopark (düz toprak zemin)
  • Bakımsız tuvalet ve duş
  • Gölgeliğin yer yer parçalanmış halleri
  • Ne güvenlik, ne temizlik görevlisi, ne düzenli hizmet var

Bu yüzden birçok kampçı bu ücretin adil olmadığını düşünüyor. Girişte sosyal tesis tabelası var, muhtarlık tarafından işletildiği söyleniyor ama gerçekten yasal dayanağı olup olmadığı meçhul.

Benim şahsi fikrim, bu ücretin bu koşullar için fazla olduğu. Hele ki 2-3 günlük kamp yapacaksanız maliyet iyice artıyor. Eğer gelir bu bölgeye yatırım yapılırsa, çöpler temizlenir, tuvalet ve duşlar düzenlenirse, bu ücretin karşılığı oluşabilir. Ama şu an için “sadece doğa için” bu bedeli ödemeye razı olup olmadığınızı kendinize sormalısınız.

Yüzmeden Önce Bilmeniz Gerekenler

İtalyan Koyu’nun en büyük artısı denizi. Gerçekten abartmıyorum, su cam gibi. Dip net görünüyor, yosun yok, bulanıklık yok. Girince kendinizi Ege’nin başka bir ucunda sanabilirsiniz.

Ama bir uyarı: su çok hızlı derinleşiyor. Kıyıdan birkaç adım sonra bir anda boyunuzu geçebiliyor. Yüzme bilmeyenler veya çocuklar için bu durum tehlikeli olabilir.

Bir diğer konu da denizde dalga durumu. Bazı günler dümdüz bir su var, ama rüzgar çıkarsa epey dalga olabiliyor. O yüzden denize girmeden önce rüzgarı kontrol etmek iyi olur. Rüzgarlı bir günde kıyıya paralel yüzmek risklidir.

Tavsiyeler:

  • Çocuklar için deniz simidi, kolluk gibi ekipman şart.
  • Yanınızda biri yoksa, açık denize fazla açılmayın.
  • Dalgalar varsa, suya girmeden önce birkaç dakika gözlem yapın.
  • Ayak altına batan cisimler (olta iğnesi, metal kapak) için deniz ayakkabısı şart.

Fotoğraf Çekmeyi Sevenlere Özel

İtalyan Koyu’nda Instagram’lık fotoğraf çekmek için uğraşmanıza bile gerek yok. Manzara zaten sizi taşıyor.

En iyi çekim zamanları:

  • Sabah 6-8 arası: Güneş yeni doğarken yumuşak ışık her şeyi altın gibi gösteriyor.
  • Gün batımı (20.00 civarı): Güneş denizin üzerinden batıyor. Bu anı kaçırmamak lazım. Samothraki Adası’nın arkasına doğru batan güneş, harika silüetler yaratıyor.

Sonuç

İtalyan Koyu gibi yerler, doğanın size hiçbir filtre olmadan sunduğu ender noktalardan biri. Ne otel var, ne market, ne gürültülü insan kalabalığı. Ama tam da bu yüzden korunmaya en çok ihtiyaç duyan yerlerden biri.

Oraya gittiğinizde insanı en çok rahatsız eden şeylerden biri şu oluyor: başkasının bıraktığı çöpü temizlemek zorunda kalmak. Birkaç günlüğüne doğaya kaçıp kafa dinlemek isteyen biri olarak, çevrenin kirli olması gerçekten can sıkıyor.

Çöp kovaları var ama hem az hem yetersiz. Ve ne yazık ki, bazı insanlar çöplerini gelişigüzel bırakıp gidiyor. Rüzgarla birlikte bu çöpler denize ulaşıyor, o tertemiz suya plastikler, kağıtlar karışıyor.

Eğer yolu düzgün olsaydı, çöp meselesi çözülseydi, tuvaletler-insanlık onuruna uygun bir seviyeye gelseydi, bence burası gerçekten Türkiye’deki en özel kamp alanlarından biri olabilirdi.

Ama şu anki haliyle “cennet” tanımını yapabilmek için biraz fedakârlık gerekiyor. Konfordan, hijyenden, hatta bazen uykudan ödün veriyorsunuz.