Türkiye’nin eşsiz güzellikleri arasında yer alan İzmir’in Ödemiş ilçesinde bulunan Lübbey Köyü, ülkemizin en çarpıcı ve ilginç köylerinden biri. Hayalet Köy ve Eşkıya Köyü gibi adlarla anılıyor ve birçok özgün özelliği ile dikkat çekiyor.

Lübbey, 1950’lerden önceki yıllarda tipik bir Türk köyüydü. Ancak bu dönemden sonra, köylüler gün geçtikçe göç etmeye başladı ve zamanla Lübbey, neredeyse bir hayalet köye döndü.

Lübbey Yasaklı Köy

Lübbey Köyü’nün tarih sahnesine çıkışı antik çağlara kadar uzanıyor. Lübbey’in de bulunduğu Ege Bölgesi, tarih boyunca Türkmen beyliklerinin egemenliği altında oldu. 14. yüzyılın başından itibaren bölge, Aydınoğulları adlı bir Türkmen beyliği tarafından yönetildi.

Beyliğin başkenti Birgi, Küçük Menderes havzasında yer alıyor ve Ödemiş’e bağlı bir başka tarihi yerleşim yeri. Lübbey’in kuruluş tarihine dair net bir bilgi olmasa da, tarihsel geçmişi göz önüne alındığında, 19. yüzyılın sonlarında kurulan bir Türkmen yerleşimi olduğu düşünülüyor.

Lübbey Köyü Hikayesi

Lübbey Köyü’nün terkedilme sebebi hakkında çeşitli söylentiler dolaşıyor. Köyün terk edilme süreci 1980’lerde başladı. Terk edişin başlıca nedeni, elektriğin köyden önce yaylalara ulaşması ve köyün engebeli bir arazi üzerinde kurulu olmasıymış. Bu koşullar nedeniyle, köylüler yaylalara ve merkeze taşınmayı tercih etmiş.

Köyde bir zamanlar bir köy kahvesi, minaresiz bir cami ve 130 hane bulunuyormuş. Ancak zamanla nüfus düşüşü yaşanmış. Şimdilerde ise köydeki evlerden birkaçında yaşam devam ediyor, diğer evler ya yıkılmış ya da harap bir şekilde kendi haline bırakılmış.

Yaşayanların çoğunluğunu da yaşlılar oluşturuyor. Dolayısıyla, yaz aylarında Lübbey Köyü’ne ziyaret planlıyorsanız ve köylülerle karşılaşamazsanız, bu durum sizi şaşırtmasın.

Lübbey Köyü’nde Yaşam

Lübbey Köyü’nün doku ve atmosferi, tipik bir Ege köyünden bekleyeceğinizden biraz farklı. Yan yana sıralanmış, iki katlı evler, hiçbirinin manzarasını kapatmayacak şekilde ustaca yerleştirilmiş.

Yamaç üzerine kurulu köydeki evlerin alt katları taş, üst katları ise ahşaptan inşa edilmiş. Üst katlar yaşam alanı olarak kullanılırken, alt katlar genellikle ahır veya kümes olarak hizmet veriyor.

Lübbey Köyü’nde zamanın akışı daha yavaş gibi. Gün, köylülerin hayvanlarına ve bahçelerine bakmak için sabahın erken saatlerinde başlıyor. Bu günlük işler tamamlandıktan sonra, günün kalanı genellikle köy kahvesinde geçiriliyor.

Köyde yaşayan kadınlar yıllarca Ödemiş merkeze gitmeden, bu küçük köyde hayatlarını sürdürmüşler. Şehirdeki karmaşık ve stresli hayata kıyasla, Lübbey’deki hayat tarzı, sakin ve basit bir yaşamın cazibesini gözler önüne seriyor.

Lübbey Köyü: Nerede ve Nasıl Gidilir?

Eğer Lübbey Köyü’ne ulaşmayı planlıyorsanız, ilk durak İzmir’in Ödemiş ilçesinin merkezi olacak. Ödemiş’ten 13 km kuzey yönünde ilerleyerek, sırasıyla Ortaköy ve Üzümlü köylerinden geçerek Çamyayla Köyü’ne varabilirsiniz. Şu anda Lübbey Köyü, Ödemiş’in Çamyayla Köyü’ne bağlı olduğu için bu rotayı izlemeniz gerekiyor.

13 km’lik mesafeye rağmen, köyün denizden yaklaşık 500 metre yükseklikte ve Bozdağlar’ın eteğinde bulunması nedeniyle, yolu araçla tırmanarak çıkmak gerekiyor. Bu yüzden, köye ulaşım süresi beklediğinizden biraz daha uzun olabiliyor.

Lübbey Köyü’nde Yapılacak Aktiviteler

Lübbey Köyü, ziyaretçilerine doğayla iç içe sakin bir zaman sunar. Terk edilmiş evlerin arasında dolaşmak, köy yaşamının izlerini keşfetmek, bölgenin eşsiz manzaralarını fotoğraflamak, köy kahvesinde oturup çay içmek ve köy sakinleriyle sohbet etmek bu aktivitelerden bazılarıdır.

Sonuç

Lübbey Köyü, terkedilmiş bir köy olarak anılsa da, bu eşsiz yerin sunduğu basit ve huzurlu yaşam tarzı, onu hem yerli hem de yabancı gezginler için ilginç bir destinasyon haline getiriyor.

Köy, zamanla düzenlenen günü birlik turların popüler duraklarından biri haline geldi ve hafta sonları, özellikle İzmir ve çevresinden gelen ziyaretçilerle dolup taşıyor.