Türkiye’de doğayla baş başa kalabileceğiniz en özel yerlerden biri olan Bolu Yedigöller Milli Parkı, her mevsim farklı bir güzellik sunuyor. Sonbaharda sarı ve turuncunun bin bir tonu, ilkbaharda yeşilin en canlı haliyle sizi karşılıyor. Kamp yapmak isteyenler, göl kenarında yürüyüşe çıkanlar, fotoğraf tutkunu gezginler... Herkes burada doğanın tadını çıkarıyor.
Bu yazıda Yedigöller’e nasıl gidilir, nerede kalınır, kamp nasıl yapılır ve hangi göller mutlaka görülmeli gibi en çok merak edilen soruların cevabını bulacaksınız. Hazırlıklı gelirseniz, Yedigöller size sadece manzara değil, unutulmaz anılar da sunuyor.
Bolu Yedigöller Nerede ve Nasıl Gidilir?
Yedigöller Milli Parkı, Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Bolu il sınırları içinde yer alıyor. Bolu şehir merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta, yemyeşil ormanların arasında gizlenmiş bir doğa harikası. İstanbul, Ankara ve Eskişehir gibi büyük şehirlerden gelenler için özellikle hafta sonu kaçamağı olarak çok tercih edilen bir yer.
Özel Araçla Ulaşım
Öncelikle şunu net söyleyelim: Yedigöller'e ulaşmak için en rahat yol özel araçla gitmek. Toplu taşıma ile sadece Bolu merkeze kadar gelebiliyorsunuz, oradan sonra Yedigöller’e giden dolmuş ya da otobüs bulunmuyor. Taksi ise hem zor bulunuyor hem de mesafe uzun olduğu için oldukça maliyetli.
Yolun iki ana girişi var: biri Bolu merkez üzerinden, diğeri ise Mengen tarafından.
- İstanbul veya Bursa'dan Gelenler İçin: Bolu yolunu tercih etmek genellikle daha konforlu. TEM otoyolundan Bolu Doğu çıkışından ayrılıp şehir merkezinden geçtikten sonra Yedigöller tabelalarını takip ederek yaklaşık 1 saatlik bir orman yolculuğu sizi bekliyor.
- Ankara'dan Gelenler İçin: İki güzergâh da benzer uzunlukta ama Mengen yolu daha virajlı.
Yol Durumu ve Tavsiyeler
Yolun durumu genel olarak asfalt ama oldukça dar ve virajlı. Özellikle son 20 kilometrelik kısımda dikkatli olmak gerekiyor. Yağışlı havalarda veya sonbahar-kış aylarında bu yollar daha da kaygan ve sisli olabiliyor.
- Navigasyon: Yolun sonlarına doğru telefon çekmeyebiliyor, bu yüzden navigasyon uygulamasını çevrimdışı modda da çalıştırmak faydalı olabilir.
- Tek Yön Uygulaması: Hafta sonları ve bayram tatillerinde, dönüş yolunda jandarma yoğunluk nedeniyle tek yön uygulaması yapabiliyor. Bu durumda geldiğiniz yoldan dönemeyip Mengen yönüne yönlendirilebilirsiniz.
- Yakıt: Park ve çevresinde benzin istasyonu yok. Yola çıkmadan önce deponuzu doldurduğunuzdan emin olun.
Yedigöller Milli Parkı Giriş Ücreti
Yedigöller Milli Parkı'na araçla giriş ücretli. Girişte HGS sistemiyle plakanız okunuyor ve ücret otomatik olarak yansıtılıyor.
Araç Türü / Giriş Tipi | Giriş Ücreti (₺) |
---|---|
Otomobil | 105 TL |
Motosiklet | 90 TL |
Minibüs | 315 TL |
Karavan | 500 TL |
Yaya (Kişi Başı) | 45 TL |
Önemli HGS Uyarısı: Cezadan Nasıl Kaçınılır?
Yedigöller giriş ücreti ödemesinde sıkça yaşanan bir sorun var: HGS sistemi bazen bu ücreti tahsil etmiyor! Plaka okunuyor gibi gözükse de sistemden ödeme alınmamış olabiliyor. Bu durum fark edilmeyip 15 gün içinde ödeme yapılmazsa, 10 kat ceza, yani 1050 TL gibi yüksek bir bedel ödemek zorunda kalabilirsiniz.
Ne Yapmak Gerekiyor? Gezinizden sonra mutlaka ödemenin yapılıp yapılmadığını kontrol edin. Bu durum sadece Yedigöller için değil; Abant, Gölcük, Bursa Uludağ gibi diğer milli parklarda da yaşanabiliyor.

Yedigöller’de Konaklama: Detaylı Rehber
Yedigöller'de doğayla iç içe bir gece geçirmek, gezinin ruhunu tam anlamıyla yaşamanızı sağlar. İster yıldızların altında çadırda uyuyun, ister sıcacık bir bungalovda güne başlayın, her iki seçeneğin de kendine özgü güzellikleri ve dikkat etmeniz gereken noktaları var. İşte tüm detaylarıyla Yedigöller konaklama seçenekleri:
Seçenek 1: Yedigöller'de Kamp Yapmak
Yedigöller kamp için en çok tercih edilen milli parklardan biri. Doğayla iç içe olmak, göl kenarında sabah uyanmak, akşamları ateş başında sohbet etmek... Ama gitmeden önce bilmeniz gereken bazı kurallar ve ipuçları var. Yoksa “hadi kamp yapalım” diye gidip küçük sürprizlerle karşılaşabilirsiniz.

Yedigöller’de çadır kampı yapılabilecek yerler neresi? Yedigöller Milli Parkı içinde belirlenmiş birkaç kamp alanı bulunuyor. Gelişi güzel her yere çadır kuramıyorsunuz, bunun hem güvenlik hem de doğayı koruma açısından nedeni var.
- Büyükgöl ve Deringöl Çevresi: En popüler kamp alanlarıdır. Tuvalet ve çeşme gibi imkanlara yakın olmaları en büyük avantajlarıdır. Büyükgöl çevresi daha hareketli ve sosyalken, Deringöl biraz daha sakin bir atmosfer sunar.
- Nazlıgöl Çevresi: Burası da kamp için uygun ancak bungalovlara yakınlığı nedeniyle daha az tercih edilebilir.

Yedigöller Kamp Ücretleri
Kamp Türü | Gecelik Ücret (₺) |
---|---|
Küçük çadır | 450 |
Büyük çadır | 900 |
Karavan | 500 |
Girişte ayrıca araç başı HGS ücreti alınıyor. Çadır ücretini görevliler gün içinde ya da sabah erkenden gelip sizden alıyor. Nakit ya da bazen mobil ödeme imkânı olabiliyor.
Kamp yaparken bilmeniz gerekenler:
- Gelişi güzel ateş yakmak yasak: Gündüz 08:00–19:00 saatleri arasında ateş yakmak tamamen yasak. Akşam 19:00 sonrası sadece belirlenen ateş varillerinde izin veriliyor. Bu variller sınırlı sayıda, geç gelirseniz bulamayabilirsiniz. Kuru odun toplamak yasak ve zor bulunuyor. Ateş yakmayı planlıyorsanız küçük odunları yanınızda getirmeniz çok işinize yarar.
- Mangal, tüp, ocak kullanımı da yasak: Kamp kurallarında açıkça belirtiliyor: yerde ateş, tüplü ocak ya da klasik mangal kullanımı yasak. Isınmak veya yemek pişirmek için sadece mevcut ateş varilleri kullanılabiliyor. En iyi çözüm, yanınızda taşınabilir bir kamp ocağı ve hazır yemekler bulundurmak. Yanınıza pişirme gerektirmeyen, pratik yiyecekler alın. Termosta sıcak su veya çay getirmek iyi bir fikirdir.
- Gürültü: Kamp yaparken sessizlik en büyük lüks. Ama bazı geceler yüksek sesli müzik açan gruplarla karşılaşabilirsiniz. Gece geç saatlere kadar süren gürültü can sıkıcı olabiliyor. Bu yüzden mümkünse biraz daha iç kesimlerde çadır kurmak daha rahat bir gece geçirmenizi sağlar.
- Çöp: "Doğada sadece ayak izini bırak" kuralı esastır. Bu çok önemli. Çöp kovaları var ama bazen dolu oluyor. Yanınıza büyük çöp torbası alıp kendi çöplerinizi taşıyın.
- Ekipman: Mevsim ne olursa olsun, geceler serin olur. İyi bir uyku tulumu, mat ve mevsime uygun giysiler şart. Kafa lambası ve powerbank olmazsa olmazlardandır.
- Yaban Hayatı: Yiyeceklerinizi aracınızda veya sıkıca kapalı kaplarda saklayın. Gece çadırınızın etrafına yiyecek bırakmayın.
- Tuvalet ve çeşme: Tuvaletler 24 saat açık ama yoğunluk nedeniyle bazen temizliği iyi olmayabiliyor. Tuvalet kağıdı, ıslak mendil ve el dezenfektanı yanınızda olsun. İçme suyu ihtiyacınız için parkta birkaç çeşme var. Göl suyu içilmiyor, doğal kaynak suyu olan çeşmelerden bidonla su doldurabilirsiniz.
- Sabah 6’dan sonra günübirlik ziyaretçiler geliyor, hevesle göl kenarında çadır kurduysanız kalabalığa hazırlıklı olun. Özellikle turla gelenler daha siz uyanmadan çevrenizde fotoğraf çekmeye başlayabilirler.
Yanınıza Almanız Gerekenler: Hazırlıklı gitmek demek, doğayla daha uyumlu olmak demek. İşte yanınıza almanızda fayda olan temel şeyler:
- Giyim: Yedigöller’de hava durumu çok hızlı değişebiliyor. Sabah güneşliyken öğleden sonra yağmur başlayabiliyor ya da geceleri ani bir serinlik olabiliyor. Bu yüzden yanınıza mevsim fark etmeksizin kalın kıyafetler ve mutlaka bir yağmurluk alın. Ayrıca orman içi yürüyüşlerde ıslanma ya da çamura batma ihtimaliniz yüksek olduğu için yedek bir ayakkabı ya da tercihen suya dayanıklı trekking botu çok işe yarıyor.
- Kamp İçin Temel Ekipmanlar: Kamp yapmayı planlıyorsanız, doğada konforlu ve güvenli bir gece geçirmek için bazı eşyalar şart. Uyku tulumu, mat ve gerekirse ekstra bir battaniye ile soğuk geceye karşı hazırlıklı olmalısınız. Ateş yakmanın sınırlı olduğu saatlerde, küçük bir ateşsiz kamp ocağı veya hazır yiyecekler işinizi kolaylaştırır. Doğaya zarar vermemek için yanınızda mutlaka çöp poşeti de bulundurun; çöplerinizi toplayıp geri götürmek doğa dostu bir davranış olacaktır.

- Kişisel Bakım ve Işık Kaynağı: Yedigöller’de tuvaletler 24 saat açık olsa da, özellikle kamp alanında gece karanlığında yön bulmak zor olabiliyor. Bu yüzden çantanıza mutlaka kafa lambası ya da el feneri ekleyin. Tuvalet kullanımı için ise tuvalet kağıdı, ıslak mendil ve el dezenfektanı gibi kişisel temizlik ürünleri hayat kurtarıyor. Bunlar genelde küçük detay gibi görülse de eksiklikleri ciddi rahatsızlık yaratabiliyor.
- Teknolojik İhtiyaçlar: Yedigöller’de telefon sinyali bazı bölgelerde çekmeyebilir, bu yüzden yanınıza çevrimdışı çalışan bir harita ya da navigasyon uygulaması yüklemeyi unutmayın. Ayrıca doğada uzun süre vakit geçireceğiniz için powerbank bulundurmanız şart, çünkü şarjınız biterse ulaşım ve iletişimde sorun yaşayabilirsiniz. Tüm bu güzellikleri kaydetmek isterseniz de yanınıza iyi bir fotoğraf makinesi ya da kaliteli kameralı bir telefon almayı unutmayın. Çünkü gerçekten her köşe kartpostal gibi görünüyor.
Seçenek 2: Bungalov Evlerde Konaklamak
Yedigöller’de kamp yapmak cazip gelse de bazıları için çadırda kalmak konforlu olmayabiliyor. Hele ki hava serinse, yağmur beklentisi varsa ya da küçük çocuklarla geliyorsanız, bungalov evler çok daha rahat bir alternatif sunuyor. Doğanın içinde ama dört duvar arasında konaklamak isteyenler için Yedigöller bungalov evleri iyi bir seçenek.
Bungalov evler milli park içinde mi? Evet, bazı bungalov evler Yedigöller Milli Parkı'nın içinde yer alıyor. Özellikle Nazlıgöl çevresi, Seringöl ve ormanın derin kısımlarında konumlanmış bu evler, doğayla iç içe konaklama sunuyor.
Ancak bu evlerin sayısı az ve özellikle sonbaharda çok hızlı doluyor. Özellikle sonbahar döneminde yer bulmak neredeyse imkansızdır. Rezervasyonlar genellikle Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü'nün resmi kanalları veya işletmeci firmaların web siteleri üzerinden yapılır.
2025 Güncel Bungalov Fiyatları:
Konaklama Türü | Kişi Sayısı | Gecelik Fiyat (₺) |
---|---|---|
1+1 küçük ev | 2 kişi | 4000–4500 |
2+1 geniş ev | 4–6 kişi | 5000–6000 |
Donanım: Evlerde genellikle bir yatak, oturma alanı, şömine veya soba, banyo ve temel mutfak gereçleri (mini buzdolabı, set üstü ocak) bulunur. Ancak otel konforu beklemeyin; havlu, sabun gibi kişisel eşyalarınızı getirmeniz gerekebilir.
Alışveriş: Bungalovların yakınında market veya restoran bulunmaz. Tüm yiyecek ve içecek alışverişinizi yola çıkmadan önce Bolu merkezden yapmalısınız.
İletişim: Bölgede telefon ve internet bağlantısı çok zayıf veya hiç olmayabilir. Bu dijital detoks fırsatını değerlendirin!
Milli Park Dışındaki Alternatifler
Eğer park içinde yer bulamazsanız veya farklı bir deneyim arıyorsanız, Yedigöller'e makul sürüş mesafesindeki tesisleri de değerlendirebilirsiniz. Mengen veya Bolu yolu üzerindeki doğa evleri ve pansiyonlar daha konforlu seçenekler sunabilir. Hindiba Doğa Evi veya Yedigöller Tarlabaşı Pansiyonu gibi yerler bu bölgede sıkça tercih edilen alternatifler arasındadır.

Yedigöller’de Ne Yapılır? Mutlaka Görülmesi Gerekenler
Yedigöller sadece göllerden ibaret değil; çevresinde keşfedilecek birçok güzellik barındırıyor.
Yedigöller’in Efsanevi 7 Gölü
Büyükgöl: İsmi gibi kendisi de Yedigöller’in en büyük gölü. Göl etrafında yürüyüş yapabiliyorsunuz. Ahşap piknik masaları, kampçılar ve bolca fotoğraf çeken insan görmeniz mümkün. Özellikle sabah saatlerinde göl yüzeyinde hafif sis olursa, manzara kartpostal gibi oluyor.
Deringöl: Yapraklarla kaplı su yüzeyi, sessiz ortamı ve göl kenarındaki kamp alanıyla biliniyor. Kampçılar için en çok tercih edilen noktalardan biri. Büyükgöl’e çok yakın, yürüyerek kolayca ulaşılabiliyor. Deringöl, adeta ormanın kalbindeki gizli bir köşe gibi.

Nazlıgöl: Bu göl biraz daha yüksekte yer alıyor ve Deringöl’e akan bir küçük şelalesi var. Patika yoldan şelaleye yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Sonbaharda su seviyesi düşerse biraz sönük görünebilir ama doğru zamanda giderseniz çok etkileyici oluyor. Nazlıgöl çevresinde konaklama tesisleri de var.
Seringöl: Büyükgöl’ün hemen yakınında yer alıyor. Göl oldukça küçük ama çevresindeki bitki örtüsü çok yoğun. Yürüyüş parkurunun hemen kenarında olduğu için yoldan geçen herkes bir göz atıyor. Kamp için tercih edenler olsa da biraz “ayak altında” kalıyor diyebiliriz.
İncegöl (Uzungöl): Yedigöller Milli Parkı girişinden sonra karşınıza çıkan ilk göl. Uzun ve dar yapısıyla dikkat çekiyor. Gölün üstünü saran ağaç dalları ve göl kıyısındaki minik köprüler, yürüyüşü çok keyifli hale getiriyor.
Sazlıgöl: İncegöl’ün hemen arkasında yer alıyor. Sazlık bitkileriyle çevrili olduğu için bu adı almış. Suyun üzerindeki yansımalarla güzel kareler yakalanabiliyor. Sessizliğiyle dikkat çeken bir göl. Yanında yürüyüş patikası var, doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal.
Kurugöl: Burası biraz sürprizli bir göl. Gittiğiniz mevsime göre ya göl dolu oluyor ya da ortada sadece bir çukur kalıyor. Biz gittiğimizde kupkuru bir zemindi ama tabelası oradaydı. İsmi tam yerinde: Kurugöl. Yağışlı bir dönemde giderseniz, bu gölü de aktif hâlde görebilirsiniz.
Kaçırılmaması Gereken Manzara Noktaları
Yedigöller’e gelip de sadece gölleri gezip dönmek olmaz. Burası sadece göllerden ibaret değil; doğanın sakladığı, yürüyerek ya da kısa bir patika ile ulaşabileceğiniz çok güzel noktalar var. Bazıları manzara sunuyor, bazıları ise sizi şelale sesiyle karşılıyor. İşte Yedigöller’de mutlaka uğramanız gereken yerler:
Kapankaya Seyir Tepesi: Yedigöller’in en meşhur manzara noktası. Aracınızı yol kenarına park ettikten sonra yaklaşık 5–10 dakikalık bir merdivenli yürüyüşle çıkıyorsunuz. Çıktığınızda Büyükgöl ve Nazlıgöl’ü aynı karede görebiliyorsunuz. Hava açıksa manzara kartpostal gibi oluyor. Özellikle sonbaharda rengarenk orman görüntüsü nefes kesici. Sabah saatlerinde sisle kaplıysa biraz bekleyin. Açıldığında karşınızda harika bir doğa tablosu beliriyor.
Atmaca Seyir Terası: Kapankaya kadar bilinmese de kesinlikle uğramaya değer. Hemen yolun kenarında yer alıyor, yürümeye gerek yok. Sadece bir göl görünüyor ama burası daha az kalabalık olduğu için kafa dinlemek isteyenler için ideal.

Yedigöller Şelalesi: Nazlıgöl’den Deringöl’e akan suyun oluşturduğu küçük ama etkileyici bir şelale. Şelaleye ulaşmak için orman içinden geçen kısa bir patika var. Ayakkabınız uygunsa yürüyüş keyifli geçiyor. Şelalenin sesi eşliğinde birkaç dakika durup sadece suyu izlemek bile rahatlatıyor.
Pisagor Ağacı: Doğanın kendi mimarisine şaşıracağınız bir yer. İki ağacın birleşimi, tam anlamıyla bir dik üçgen oluşturmuş. İsmine ilham veren şey de bu: Pisagor teoremi. Tabii burada biraz hayal gücü de gerekiyor. Ama hem ağacı görmek hem de göl kenarında yürüyerek oraya ulaşmak güzel bir deneyim.
Anıtçam: Yedigöller’e girmeden önce yol üzerinde bulunuyor. 30 metreden uzun ve yaklaşık 500 yaşında olduğu tahmin edilen bu ağaç, zamanın sessiz tanığı gibi. Aracınızı yol kenarına bırakıp kısa bir yürüyüşle görebilirsiniz. Çevresi fotoğraf çeken insanlarla dolu oluyor.
Yedipınar Dilek Çeşmesi: Yedi farklı musluktan su akan bu çeşmenin her musluğu bir dileği temsil ediyor: sağlık, huzur, aşk, para, şöhret, mutluluk ve çocuk. Rivayete göre hepsinden sırayla içerseniz dileğiniz gerçek oluyormuş. Gerçek olur mu bilinmez ama serin suyuyla dinlenmek güzel bir mola noktası.
Gülen Kaya: Doğal oluşumlarla gülen bir insan yüzüne benzeyen bu kaya, pek çok kişi tarafından “bu muymuş?” tepkisiyle karşılanıyor ama merak edenler için kısa bir yürüyüş mesafesinde. Yol üstündeyken uğramak isteyebilirsiniz.
Ekstra: Geyik Üretim Çiftliği: Yedigöller’in girişine yakın bir noktada bulunan bu küçük çiftlikte, koruma altında yetiştirilen geyikleri görebilirsiniz. Her zaman açık olmuyor ama denk gelirseniz güzel bir uğrak noktası.
Bu noktaları sırayla gezmek yerine, girişte kendinize bir rota belirleyin. Kapankaya - İncegöl - Nazlıgöl - Dilek Çeşmesi - Şelale - Büyükgöl - Deringöl - Pisagor Ağacı şeklinde bir rota izlerseniz, fazla geri dönmeden tamamını görmüş olursunuz.
Popüler Yürüyüş Rotaları
Yedigöller yürüyüş rotaları her seviyeye uygun seçenekler sunar.
- Kolay Parkur (1-1.5 saat): Girişten sonra hemen sol tarafta göreceğiniz İncegöl’den başlıyor. Yürüyerek kısa bir patikada Sazlıgöl’e geçiyorsunuz. Burası kısa ama çok keyifli. Yol boyunca sesi duyulan kuşlarla yürümek nefis geliyor.
- Orta Zorlukta Parkur (2-3 saat): Nazlıgöl, Şelale ve Dilek Çeşmesi'ni kapsayan rota veya Büyükgöl, Deringöl ve Pisagor Ağacı'nı birleştiren rota en popülerleridir. Aracınızı Nazlıgöl yakınlarına park edip buradan yola çıkabilirsiniz. Patika sizi önce huzurlu bir göl kenarına, sonra şelaleye götürüyor. Yolda Dilek Çeşmesi’ni görüyor, birkaç yudum su içip elinizi dudağınıza götürüyorsunuz. Baya “doğa terapisi” yani. Kısa sohbet molaları verip, anlatacak arkadaşınızla yürür gibi ilerleyebilirsiniz.
- Zor Parkur (Tam Gün): Tüm gölleri ve önemli noktaları birleştiren, yaklaşık 5-6 saatlik bir keşif rotasıdır. Bu rota en popüler olanlardan. Büyükgöl’ün etrafını yürüyüp sonra orman patikasına giriyorsunuz. Deringöl’e ulaşıp, göl kenarında dinleniyorsunuz. Oradan Pisagor Ağacı’na doğru gidince işte bambaşka bir doğa deneyimi yaşıyorsunuz. Pisagor Ağacı’nın iki gövdesi tam üçgen yapmış; cam gibi orada durup fotoğraf çekiyorsunuz.
Yorumlar (0)
Yorum yapmak için giriş yapın
Şikayet Et