Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Bizans İmparatorluğu döneminden kalan bu büyük ve etkileyici yapı, şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edildi.
Günümüzde ise hem tarihi ve kültürel değeri hem de mimari özellikleri ile turistlerin ve yerli ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor.
Yerebatan Sarnıcı tarihi
Yerebatan Sarayı, 532 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırıldı. İnşa edildiği dönemde şehrin önemli su rezervuarlarından biri olan sarnıç, İstanbul’un su ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynadı. Bu devasa yapı, Valens (Bozdoğan) Kemeri ve diğer su yapılarından şehre getirilen suyun depolanması ve dağıtılması için kullanıldı.
Sular yaklaşık 22 km uzaklıktaki Belgrad Ormanı’na inşa edilen kemerler vasıtasıyla buraya kadar gelebiliyordu. Dönemin mühendislik harikası olan bu hafif eğimli kemerler, yerçekimi ile Konstantinopolis’teki su toplama havuzlarına kadar gelip burada birikiyor, ardından yeraltı tünelleri ile sarnıçlara dağıtılıyordu. Halk da bahçelerindeki veya sokaklardaki tulumbaları kullanarak sarnıçlardaki suyu çekip kullanabiliyordu.

Yerebatan Sarnıcı’na İngilizce olarak Basilica Cistern (Bazilika Sarnıcı) denmesinin nedeni eskiden sarnıcın üzerinde veya çevresinde bir bazilikanın olması. Benzerleri ile olan boyut farkından ve sütunların ihtişamından dolayı Yerebatan Sarayı olarak da biliniyor. Bizans ve Roma İmparatorlukları bu sarnıçları olası savaşlarda hayatta kalmak için kullanıyordu.
Yerebatan Sarayı, tarih boyunca çeşitli onarımlar ve restorasyonlar geçirdi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de kullanılan sarnıç, daha sonra bir süreliğine terk edildi ve 16. yüzyılda Petrus Gyllius tarafından yeniden keşfedildi.
Günümüzde ise, Yerebatan Sarnıcı’nın suyu artık şehrin içme suyu ihtiyacını karşılamak için kullanılmıyor. 1987 yılında yapılan büyük çaplı restorasyonun ardından, Yerebatan Sarayı turistik amaçlı ziyarete açıldı.


Sarnıç hala suyla dolu ve ziyaretçiler, sarnıcın içerisindeki suyun üzerinde yürüyen ahşap yollarla bu devasa yapının güzelliğini keşfedebiliyor. Bu sayede, sarnıç hem tarihi ve mimari değeriyle, hem de suyla olan ilişkisi sayesinde ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Mimari özellikleri
Yerebatan Sarnıcı, muazzam boyutları ve etkileyici mimarisiyle dikkat çekiyor. İçerisinde toplam 336 sütun bulunuyor ve bunlar 12 sıra halinde yerleştirilmiş.
Sütunlar genellikle antik yapı kalıntılarından elde edilmiş ve büyük oranda Korint tarzında süslemelere sahip. Sarnıcın tavanı tuğla ve harç kullanılarak yapılmış ve böylece suyun içeride tutulması sağlanmış.
Yerebatan Sarnıcı Medusa başı heykeli hikayesi
Yerebatan Sarayı’nın en ilgi çekici ve gizemli özelliklerinden biri, sarnıç içerisinde yer alan iki Medusa başıdır. Medusa, Yunan mitolojisinde yer alan ve başındaki yılanlarla tanınan ürkütücü bir yaratıktır. Medusa’ya bakanların taşa dönmesiyle ünlüdür.


Yerebatan Sarnıcı’ndaki Medusa başları, sarnıcın en batı köşesinde bulunan iki sütunun tabanında, sütunları destekleyen bloklar üzerine yerleştirilmiştir. İlginç bir şekilde, bu başlardan biri ters, diğeri ise yan olarak konumlandırılmıştır. Medusa başlarının burada neden ve ne amaçla kullanıldığına dair kesin bir bilgi olmamakla birlikte, bazı teoriler mevcuttur.
Bir teoriye göre, Medusa başları, sarnıcı inşa ederken kullanılan antik yapı kalıntılarından elde edilmiştir ve yapıya mimari bir süsleme olarak eklenmiştir. Başka bir teori ise, Medusa başlarının kötü ruhları ve sarnıçtaki suyun kirlenmesini önlemek amacıyla buraya yerleştirildiğini öne sürmektedir.
Sarnıcın su seviyesi günümüzde gezi platformunun altında tutuluyor. Bu yürüyüş platformu olmadığı zamanlarda, su üzerinde sandalla ilerlenirmiş. Dan Brown’ın sinemaya uyarlanan romanı Cehennem’de (Inferno), Yerebatan Sarayı sahnesi geçiyor.

Sandalla yolculuğun bir örneğini 1963 yılında çekilen James Bond filminde görebiliyorsunuz. İçinde çeşitli balıkların olduğu havuz görünümündeki suya turistler tarafından, sözde dileklerin gerçekleştirilmesi adına sürekli bozuk para atılıyor. Bozuk paraları havuzda görebilirsiniz.
Yerebatan Sarayı Su Terazisi
Yerebatan Sarayı Su Terazisi, İstanbul’daki sarnıcın içerisinde bulunan ve sarnıcın su seviyesini ölçmek için kullanılan tarihi bir ölçüm aracıdır. Bu terazi, sarnıcın yapımından itibaren su seviyesinin kontrol altında tutulması ve gerektiğinde suyun dışarıya boşaltılması veya ilave su sağlanması için kullanılmıştır.
Su terazisi, sarnıcın içindeki bir sütuna yerleştirilmiş ve su seviyesinin yükselip alçaldığına göre terazinin de hareket etmesini sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu sayede, sarnıçtaki su seviyesinin ne zaman düşük olduğu veya fazla su olduğu anlaşılarak, suyun akışı düzenlenebilmiştir.


Yerebatan Sarayı Su Terazisi, sarnıcın işlevselliği kadar tarihi ve mimari değeriyle de dikkat çeken bir özelliktir. Sarnıcı ziyaret edenler, bu tarihi teraziyi de görebilir ve sarnıcın antik dönemde su yönetimi açısından ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabilirler.
Dikkat etmeniz gereken hususlar
Bu tarihi yapı ziyareti sırasında dikkat etmeniz ve göz önünde bulundurmanız gereken bazı noktalar vardır.
- Sarnıç içerisinde sıcaklık ve nem oranı yüksektir, bu nedenle rahat kıyafetler tercih etmeniz ve yanınızda su bulundurmanız iyi olacaktır.
- Sarnıcın zemininde su birikintileri olabileceği için, kaymaz ve rahat ayakkabılar giymeniz önemlidir.
- Yerebatan Sarayı ziyaretinizi, çevredeki diğer tarihi ve turistik mekanlarla birleştirebilirsiniz. Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Kapalıçarşı ve Arkeoloji Müzeleri gibi önemli noktalar sarnıca oldukça yakın mesafede bulunuyor. Bu sayede İstanbul’un tarihi yarımadasındaki önemli mekanları tek bir gün içinde ziyaret edebilirsiniz.
- Sarnıç içerisindeki Medusa başlarını görmeyi ihmal etmeyin. Bu eşsiz eserler, sarnıcın en ilgi çekici ve öne çıkan özelliklerindendir.


Yerebatan Sarnıcı giriş ücreti ve ziyaret saatleri nelerdir?
Buraya girişler ücretli, öğrenciler ise indirimli giriş yapabiliyor. Pazartesi dahil haftanın her günü 09:00 – 22:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Güncel bilgiler için web sitesini inceleyebilirsiniz.
- Yerebatan Sarayı, Kültür Bakanlığı’na bağlı olmadığı için Müze Kart geçerli değildir. Giriş ücretini ödeyerek sarnıcı ziyaret etmeniz gerekmektedir.
- Giriş ücreti ödemeleri için hem kredi kartı hem de nakit Türk Lirası kabul edilmektedir. Döviz ile ödeme yapılamamaktadır.
- Yerebatan Sarnıcı giriş biletlerini Passo üzerinden online olarak satın alabilirsiniz. Bu sayede bilet sırasında beklemeden ziyaretinizi gerçekleştirebilirsiniz.
- Online indirimli bilet alan ziyaretçilerin girişte kimlik göstermesi zorunludur. İndirimli bilet hakkınızın geçerli olması için kimliğinizi göstermeye hazır olun. Ziyaretinizi planlarken buna dikkat ediniz.
- 65 yaş üstü yerli ziyaretçilere girişler ücretsizdir. Bu yaş grubundaki ziyaretçilerin kimliklerini yanlarında bulundurmaları önemlidir.
Yerebatan Sarnıcı nerede ve nasıl gidilir?
Tarihi yarımadada gezilecek yerler arasında yer alan sarnıç, İstanbul’un tarihi yarımadasında yer alıyor ve ulaşım oldukça kolay. Toplu taşıma araçlarıyla gitmek isteyenler için en uygun seçenekler tramvay ve metro.
- T1 Kabataş-Bağcılar tramvay hattında Sultanahmet durağında inerek sarnıca sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde oluyorsunuz.
- M2 Yenikapı-Hacıosman metro hattında ise Vezneciler durağında inip, yaklaşık 10-15 dakikalık bir yürüyüşle sarnıca ulaşabilirsiniz.
- Kadıköy, Üsküdar tarafından geliyorsanız Eminönü’ne ulaşıp tramvaya binin. Sultanahmet tramvay durağında inip sarnıca yürüyebilirsiniz.
Taksi veya özel araçla gitmeyi tercih edenler için ise, İstanbul trafiğine dikkat etmeleri önemli. Sarnıcın çevresinde park yeri bulmak zor olabileceği için, yakınlardaki otoparkları kullanarak yürüyerek sarnıca ulaşmak daha uygun olabilir.
Sonuç
Sonuç olarak, sarnıç, İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek için mükemmel bir mekan. Sarnıcın mimari yapısı, su terazisi ve gizemli Medusa başları gibi özellikleri, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Yerebatan Sarnıcı’nı ziyaret etmek, şehrin tarihine ve mimarisine dair daha fazla bilgi edinme fırsatı sağlıyor.