Ege’nin o meşhur kalabalık plajlarından sıkılıp, gerçekten kafa dinleyecek bir köşe aradığınız oluyor mu? İşte Foça’nın hemen yanı başında, hala doğallığını koruyan öyle bir yer var: Çanak Koyu. Burası şezlongların, ücretli şemsiyelerin ve beach clubların olduğu bir yer değil. Aksine, kendi sandalyenizi, yemeğinizi ve en önemlisi doğaya saygınızı alıp geldiğiniz, bakir ve huzurlu bir yer. Bu rehberde, Çanak Koyuna nasıl gidilir, denizi nasıldır, ücretsiz kamp ve günübirlik piknik için nelere dikkat etmelisiniz, yanınıza ne almalısınız gibi tüm soruların cevabını bulacaksınız.

Foça Çanak Koyu Nerede ve Nasıl Gidilir?

Foça’ya daha önce geldiyseniz bilirsiniz, burası hem doğası hem de tarihiyle Ege’nin en güzel köşelerinden biri. Ama bu yazıda bahsedeceğim Çanak Koyu, Foça’nın o çok bilinen kalabalık sahillerinden biraz daha farklı. Daha sakin, daha el değmemiş ve doğayla baş başa kalabileceğiniz bir yer. Peki bu güzel koya nasıl gidilir, nerede bulunuyor?

Çanak Koyu, İzmir’in Foça ilçesinde yer alıyor. Foça’nın merkeziyle arasında yaklaşık 5-6 kilometrelik bir mesafe var. Yani konum olarak oldukça yakın. Hatta bu yönüyle günübirlik gitmek isteyenler için de uygun bir seçenek. Haritaya "Çanak Koyu" yazdığınızda yerini kolayca bulabiliyorsunuz. Navigasyon sizi neredeyse kapısına kadar götürüyor ama küçük bir detay var: aracınızı park ettikten sonra yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüş yapmanız gerekiyor.

Foca canak koyu nerede nasil gidilir

Eğer kendi aracınızla geliyorsanız Foça merkezden tabelaları takip ederek koya rahatça ulaşabilirsiniz. Yol asfalt ve düzgün. Koya yakın bir otopark alanı da var. Burası özellikle hafta sonları dolabiliyor, o yüzden erken gitmek her zaman avantaj.

Toplu taşıma tercih edenler için ise Foça’dan kalkan bazı minibüslerle koya yaklaşmak mümkün. Ancak minibüsle gittiğinizde yine yürüyüş yapmanız gerekecek çünkü araçlar koyun içine kadar inmiyor.

Araçla son noktaya geldikten sonra sizi kısa ama keyifli bir yürüyüş bekliyor. Bu yürüyüşün güzel yanı, yolda doğanın sesini dinleyebiliyor olmanız. Kuş sesleri, hafif rüzgarın ağaçlardaki uğultusu ve arada bir gelen deniz kokusu… Yani daha koya ulaşmadan kendinizi doğayla iç içe hissetmeye başlıyorsunuz.

Çanak Koyu'nda Çadır Kampı

Eğer kamp yapmayı seviyorsanız ve hem doğayla baş başa olayım hem de bütçemi zorlamasın diyorsanız, Çanak Koyu aradığınız yer olabilir. Burası İzmir çevresinde ücretsiz kamp yapılabilecek sayılı yerlerden biri. Üstelik hem denize sıfır hem de kalabalık tatil yerlerinden uzakta, gerçekten kafa dinlemelik bir ortam sunuyor.

Kamp alanı, koyun hemen çevresinde yer alıyor. Sahil boyunca çadır kurabileceğiniz düzlük yerler var. Bazı kısımlarda ağaç gölgeleri de bulunuyor ama sayıları oldukça az. Bu yüzden gölgelik alanlar erken saatlerde doluyor, geç giderseniz çadırınızı güneş altına kurmak zorunda kalabilirsiniz. Bu da sabahın erken saatlerinde sıcağın etkisiyle uyanmak anlamına geliyor.

Foca canak koyu denize girilecek yerler

Çanak Koyu’nda kamp tamamen ücretsiz. Herhangi bir giriş ücreti ya da çadır ücreti alınmıyor. Ancak bu durum beraberinde bazı sorumlulukları da getiriyor. Yani burada hazır kamp alanı, masa sandalyeye, elektrik gibi imkanlar beklememelisiniz. Daha çok doğayla baş başa kalabileceğiniz sade bir kamp deneyimi yaşatıyor.

Güvenlik ve Ateş Yakma Kuralları: Koya genelde kampçılar, doğa severler ve fotoğrafçılar geliyor. Kalabalık dönemlerde çadırlar yan yana kuruluyor zaten, pek yalnız kalmıyorsunuz. Ama yine de değerli eşyalarınızı açıkta bırakmamakta fayda var.

Çoğu kişi kamp ocağı ya da taşla çevrilmiş küçük kamp ateşleri yakıyor ama bu konuda net bir uyarı tabelası görmedim. Yaz aylarında yangın riski arttığı için çok dikkatli olmak gerekiyor. Eğer ateş yakacaksanız mutlaka kontrolünüz altında tutun ve işiniz bittiğinde tamamen söndürün. Doğayı korumak hepimizin sorumluluğu.

Çanak Koyunun Denizi Nasıl? Eğer Ege kıyılarını seviyorsanız, muhtemelen berraklık sizin için önemli bir kriterdir. Çanak Koyu, bu konuda sizi fazlasıyla mutlu edecek bir yer. Gerçekten de suyu cam gibi. Hatta sanki bir akvaryuma girmişsiniz gibi. Dipteki taşları, yosunları ve hatta yüzerken size eşlik eden küçük balıkları bile görebiliyorsunuz.

Su Sıcaklığı ve Berraklık: Yaz ortasında bile suyun biraz serin olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sabah saatlerinde yüzmeye giderseniz, ilk anda bir ürperti gelebilir ama birkaç kulaç attıktan sonra alışıyorsunuz. Bu serinlik, özellikle sıcak havalarda oldukça ferahlatıcı bir etki yaratıyor. Yanınızda çocuk varsa ya da soğuk suyla aranız pek yoksa, öğle saatlerini tercih etmeniz daha iyi olabilir çünkü o zaman su biraz daha ısınıyor.

Deniz Derinliği ve Taban Yapısı: Çanak Koyu’nun denizi sığ. Uzunca bir mesafe boyunca deniz derinleşmiyor. Bu da yüzme bilmeyenler veya çocuklu aileler için büyük bir avantaj. Ancak, her ne kadar sığ olsa da zemin yapısı biraz dikkat gerektiriyor.

Deniz tabanı genelde taşlık. Bazı yerlerde kumluk alanlar da var ama genel olarak taş baskın. Bu yüzden deniz ayakkabısı kesinlikle öneriyorum. Ben ilk gittiğimde deniz ayakkabısı giymemiştim ve birkaç yerde denge kurmakta zorlandım. Taşların arasında yosunlu yüzeyler olabiliyor, kayganlık yaratabiliyor. Özellikle çocuklar için bu durum riskli olabilir, o yüzden hazırlıklı gitmekte fayda var.

Temizlik Durumu: Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Su oldukça temiz. Zaten berraklığıyla bunu ilk bakışta anlıyorsunuz. Ama sahil kısmında bazen insanların bıraktığı çöplerle karşılaşabiliyorsunuz. Bu tamamen o gün gelen kişilerin çevreye duyarlılığıyla alakalı. O yüzden lütfen siz de giderken yanınızda bir çöp poşeti bulundurun. Kendi izimizi temiz bırakırsak, bu doğal güzellikleri hep birlikte koruyabiliriz.

Çanak Koyunda Tesis ve İmkanlar Var Mı?

Çanak Koyu’nun en güzel taraflarından biri el değmemiş doğası ama bu durum bazı alışılmış konforların burada olmaması anlamına geliyor. Burası daha çok kendi düzenini kendin kuracağın türde bir yer.

Tuvalet ve Duş: Bu en çok sorulan sorulardan biri. Evet, bir adet basit sosyal tesis var ve içinde tuvalet bulunuyor ama çok konforlu değil. Temizlik durumu da gününe göre değişiyor. O yüzden ıslak mendil, tuvalet kağıdı ve dezenfektan gibi temel hijyen ürünlerini yanınıza almanız iyi olur.

Ne yazık ki duş yok. Denize girdikten sonra üzerinizi tatlı suyla yıkama imkanınız bulunmuyor. Kampçılar genellikle yanlarında getirdikleri büyük su bidonlarıyla pratik çözümler üretiyor.

Market ve Yeme İçme: Koyun içinde ya da hemen yakınında herhangi bir market veya büfe yok. En yakın markete yürüyerek yaklaşık 7-8 dakikada ulaşabilirsiniz. Yine de tavsiyem, gelmeden önce tüm alışverişinizi yapın. Yanınızda yeterli su, atıştırmalıklar ve kolay bozulmayan gıdalar olsun.

Şezlong veya Şemsiye: Böyle bir hizmet de yok. Sandalyeniz, minderiniz, havlunuz, şemsiyeniz ne varsa kendiniz getirmelisiniz. Hazırlıksız giderseniz eksikleri can sıkıcı hale gelebilir.

Çanak Koyuna Ne Zaman Gidilmeli?

Eğer huzur ve sessizlik arıyorsanız, gittiğiniz günün önemi büyük. Çünkü Çanak Koyu da diğer pek çok doğal güzellik gibi, özellikle hafta sonları daha yoğun olabiliyor.

Hafta içi kesinlikle daha sakin. Pazartesi sabahı ya da salı öğleden sonra gittiğinizde, koy neredeyse size özelmiş gibi hissediyorsunuz. Kitap okumak, denize sakin sakin girmek ya da sadece sessizce manzaranın tadını çıkarmak için harika.

Cumartesi ve pazar günleri ise daha yoğun geçiyor. Kampçılar, piknikçiler ve günübirlik gelen ailelerle koyda daha sosyal bir ortam oluşuyor. Kalabalık sizi rahatsız etmiyorsa hafta sonu da keyifli olabilir.

Günün Hangi Saatleri Daha İyi? Gün ne olursa olsun, sabah erken saatlerde gitmek büyük avantaj sağlıyor. Hem gölgeli alan bulmak kolay oluyor hem de deniz daha sakin oluyor. Eğer fotoğraf çekmeyi seviyorsanız ya da daha sakin bir deniz istiyorsanız sabah saatleri en iyisi. Öğleden sonraları ise ortam daha canlı bir hal alıyor. Akşamüstü de elbette gün batımını izlemek için en doğru zaman.

Sonuç

Kısacası Çanak Koyu, size lüks vaat etmeyen ama karşılığında çok daha değerli bir şey sunan bir yer, huzur. Bu koya gitmenin altın kuralı, hazırlıklı olmak ve kendi kendine yetebilmek. Yanınıza alacağınız bir sandalye, bir şişe su ve en önemlisi çöp poşetiniz, buradaki deneyiminizi güzelleştirecek en önemli şeyler. Belki bir duşu ya da marketi yok ama denizin berraklığı, sabahın sakinliği ve o unutulmaz gün batımı manzarası, tüm bu küçük eksiklikleri unutturmaya yetiyor.