Kleopatra Plajı Nerede ve Nasıl Gidilir? Koy Ücretli mi?

admin
|

Türkiye’nin güney sahillerinde, tarih ve doğal güzelliğin eşsiz birleşimiyle karşımıza çıkan Kleopatra Plajı adını duymuşsunuzdur. Peki bu büyüleyici plaj nerede ve nasıl gidilir? Ücretli mi, yoksa herkesin erişimine açık mı? Bu soruların cevapları ve Kleopatra Plajı’nın hikayesi, sizi tarihin tozlu sayfalarından bir Akdeniz cennetine götürecek.

Alanya Yarımadası ve Kleopatra Plajı’nın Eşsiz Güzelliği

Türkiye’nin gözde turistik yerlerinden biri olan Alanya Yarımadası, doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyüler. Bu yarımadanın en dikkat çekici özelliklerinden biri, doğu ve batıyı ayıran kayalık yapısıdır.

Alanya Kleopatra Plaji

Bu eşsiz coğrafyada, batıya bakan ve adını dünyaca ünlü bir hükümdardan alan Kleopatra Plajı yer alıyor. Alanya Kalesi’ne tırmandığınızda, bu plajın büyüleyici manzarasına tanık olabilirsiniz.

Plajın arkasında yer alan Damlataş Mağarası, yerel halk için özel bir anlam taşıyor ve bu yüzden bazen Damlataş Plajı olarak da anılıyor. Plaj, mavi bayrak ödülüne layık görülen temizliği ve güzelliğiyle biliniyor.

Kleopatra Plajı’nda Ne Yapılır?

Kleopatra Plajı, ziyaretçilere birçok olanak sunuyor. Plajın kendisine ve berrak sularına girmek ücretsizdir. Ancak, şezlong, şemsiye ve yiyecek-içecek hizmetleri için bir ücret ödemeniz gerekebilir. Deniz bisikleti ve paraşüt ile su sporları, Kleopatra Plajı’nda deneyebileceğiniz heyecan verici aktiviteler arasındadır.

Kelopatra Plaji Gezi Yazisi

Plajın kumlu yapısı ve suyunun kristal berraklığı, ziyaretçiler için unutulmaz anlar yaratıyor. Özellikle deniz gözlüğü ile yapılan dalışlar, denizin altındaki gizemli dünyayı keşfetme fırsatı sunuyor.

Kleopatra Plajı’nın Tarihi Hikayesi

Kleopatra Plajı’nın ismi, ilginç bir tarihi hikayeye dayanıyor. MÖ 44 yılında, Romalı komutan Marcus Antonius, Jül Sezar’ın ölümünün ardından Doğu Roma’nın yönetimini üstlenir.

İlk görevi, Mısır’ın zengin kaynaklarına erişmek ve Mısır Kraliçesi ile bir anlaşma yapmaktır. VII. Kleopatra ise kaybettiği toprakları geri almak ve Büyük İskender’in hayallerini gerçekleştirmek istiyordu. Tarsus’ta gerçekleşen tarihi buluşmada, Marcus Antonius ve Kleopatra birbirlerine aşık olurlar.

Bu aşkın sonucunda, Antonius Alanya’yı Kleopatra’ya hediye eder ve böylece plajın adı Kleopatra Plajı olarak anılmaya başlar. Bu hikaye, plaja gelen ziyaretçilere sadece güneşin ve denizin tadını çıkarmakla kalmayıp, aynı zamanda tarihi bir yolculuğa çıkmalarını da sağlıyor.

Sonuç

Kleopatra Plajı, tarihi derinliği ve doğal güzelliğiyle Alanya’nın en büyüleyici noktalarından biri. Bu eşsiz plajın ziyaretçilere sunduğu benzersiz deneyimler ve tarihi zenginlik, onu sadece bir tatil destinasyonu olmaktan çıkarıp, adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Kleopatra Plajı herkesin görmesi gereken bir yer.