Side Antik Kenti ve Side Arkeoloji Müzesi

Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı, turistlerin her yıl yoğun olarak göründüğü bir sahil kasabasıdır Side. Side Antik Kenti kalıntılarından muhteşem manzarasına ve sığ denizine kadar mutlaka görülmesi gereken, cezbedici bir turizm merkezi.

Antalya’nın 80 km doğusunda, Manavgat’ın ise 7 km batısında kalan Side Antik Kenti, Akdeniz’e uzanan şirin bir yarımada üzerinde kurulmuş.

Pamfilya bölgesinin en önemli kentlerinden sayılan Side, Anadolu dilinde, Roma İmparatorluğu’nun bereket sembollerinden biri olan Nar anlamına gelirmiş.

Doğasıyla, turizmiyle bereket saçarmış topraklarına. Side Müzesi‘nde sergilenen yazıtlar incelendiğinde, Anadolu dilinin Luvi dili olduğu anlaşılmıştır. Kısaca Side, Luvice Nar anlamına gelir.

MÖ 8. yüzyıldan başlayarak Lyndia, Pers, İskender ve Hellenistik krallıkların egemenliği altına girmiştir Side. Akdeniz’in liman kenti ve köle ticareti merkezi haline gelecek kadar büyümesi MÖ 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu ile başlar.

Sonraları yangınlar, depremler, korsanlar ya da savaşlar tarafından hasar görmüş olsa da, günümüze kadar bazı önemli yapıları ulaşmıştır.

Side Antik Kenti Plani

19. yüzyılda Girit Adası’nda başlayan olaylar neticesinde, adadan kaçmak zorunda kalan Türk ailelerinden bazıları Side’ye yerleşmiş.

Sultanın oğlu Şehzade Selim’in adını alarak Selimiye Köyü olarak anılan kent, sonraları tekrar Side ismini alarak belde olmuş.

Side’ye gitmek için yapılan asfalt yol, sizi kentin kalıntıları arasında eşlik eder. Aracınızla giderseniz, müsait gördüğünüz ilk yere park edin aracınızı. Yerleşim yerini yürüyerek gezmek en güzeli.

Tiyatro: Tiyatro, Anadolu’nun en büyük Grek – Roma yapılarından biridir. 15.000 kişilik kapasitesi ile Doğu Akdeniz bölgesinde tektir.

Roma tiyatrosunda seyircilerin oturduğu alana cavea denir. Tiyatroyu yatay olarak ikiye bölen ana yürüyüş yoluna da diazoma denir.

Tiyatroda, diazomadan itibaren aşağı doğru 29 sıra yer alır. Buralara oturacak izleyiciler mermer sütunlu caddedeki kapıdan girerler. Diazomanın yukarısındaki 29 sırada olanlar ise iç merdivenlerden tiyatronun üzerine çıkıp, yerlerine geçerler.

Side Tiyatrosu Gezilecek Yerler

Bizans döneminde Hıristiyan ayinleri için kullanılan tiyatro, mimari olarak zengin süslemelere sahiptir. Tiyatro, depremler sebebiyle yıkılmış ve sonrasında birçok mimari kayıp vermiş.

Ayrıca orkestra alanında, gladyatör oyunlarında seyircilerin güvenliğini sağlamak için kurulan set duvarlar da günümüze kadar gelebilmiş.

Side Tiyatrosu Gezi Yazisi
Side Tiyatro Cephe

Apollon Tapınağı

Yarımadadaki kent içinde kıyı şeridinde bir süre yürüdüğünüzde karşımıza bizi heyecanlandıran bir yapı çıkıyor. Athena ve Apollon, Side’nin baş tanrıları olarak bilinse de, zamanla Apollon daha çok önem kazanır, kentin kurucu tanrısı Theoktistes olarak ödüllendirilir ve onuruna Apollon Tapınağı yaptırılır.

1983 – 1990 yılları arasında ayağa kaldırılan köşesi, tapınağın konumu ve pozisyonu ile ilgili bilgi veriyor. Yapı, peripretos planlı, yani çevresi sütunlarla kaplı dikdörtgen planlı bir yapıdır.

17 x 30 metre boyutunda bir alana ve her biri 9 metre yüksekliğinde sütunlara sahiptir. Hıristiyanların döneminde bazilika yapımında kullanılmak üzere sütunları sökülen tapınağın üst kısmında Medusa’nın frizleri dikkat çeker.

Side Antik Kenti Gezi Rehberi
Side Tiyatrosu Apollon Tapinagi Medusa

İstanbul Üniversitesi arkeologlarından Prof. Dr. Arif Müfid Mansel’in, 1947 yılında başlattığı çalışmalar neticesinde görmeye değer buluntuların ortaya çıktığı antik kentin heybetli kent kapısını, çeşmeyi, hamamları, antik kentlerin vazgeçilmezi agorayı ve müzeyi görmeyi ihmal etmeyin.