Denizli seyahatimizde şans eseri teleferik olduğunu gördük ve teleferik demek, yüksek bir kesime çıkmak demek olduğundan meraklandık. Bu merakımızı gidermek elbette teleferiği kullanarak olacaktı.
Tabelalar aracılığıyla teleferiğe ulaştık. Ulaştık ulaşmasına ama giriş sırası oldukça fazla. Ne kadar süreceğini bilmediğimiz teleferik kuyruğuna girdik.
Teleferikler peşi sıra geldiği için neyse ki kuyruk hızlı ilerliyordu. Sonradan öğrendik ki teleferik yeni yapılmış ve turizme kazandırılabilmesi için başlangıç olarak ücretsiz hizmet veriyorlarmış.
1 ay sürecek olan ücretsiz programın son gününe denk geldiğimiz için kendimizi şanslı hissedebiliriz. Bu uzun teleferik kuyruğunun sebebi o anda belli olmuştu. Sıra bize geldi içeri girdik.
Her bir teleferik 8 kişilik ve teleferik geldiği anda yukarıdan inenler iniyor ve sıra size gelince biniyorsunuz. Teleferik hiç duraksamıyor, tüm bunları teleferik hareket halindeyken yapmalı ve bu nedenle dikkatli olmalısınız.


1400 metre yüksekliğe 6 dakikada ulaştıracak olan teleferik yolculuğu başlıyor. Toplamda 24 kabin var ve siz çıkarken yanınızdan geçenleri görebiliyorsunuz.
Kabinlerin zemini hariç her yer cam. Seyir halindeyken dışarısının güzelliğini izleyebilirsiniz. Yalnız içerideki havalandırma yetersiz, içiniz biraz sıkılabilir.


Yukarı çıktığınızda henüz yaylaya gelmiş olmuyorsunuz. Yaylaya çıkmak için minibüslere binmeniz gerek. Sık sık minibüs var ve doldukça kalkıyorlar. Yaklaşık 100 metre çıktıktan sonra Bağlarbaşı Yaylası’na çıkmış oluyorsunuz.
Yaylaya kafeteryalar, restoranlar, piknik sahası, yöresel ürünlerin satışları için alanlar kurulmuş. Çocuk parkı bile var.
Yaylada mı yoksa şehir merkezinde bir parkta mı olduğunuzu ayırt etmek zor. Amacınız bunlardan birinde vakit geçirmek değilse biraz yürüyüş yapıp geri dönebilirsiniz.


Teleferiğe ulaşmak için Denizli Oto Santral Garaj’dan Bağlar Mahallesi’ne her yarım saatte bir 22T numaralı otobüs kalkıyor. Özel aracınız ile geliyorsanız, yol üzerindeki Teleferik tabelalarını takip edebilirsiniz.