Gaziantep denilince aklınıza ilk olarak kebaplar ve baklavalar geliyor olabilir ama Bey Mahallesi'nin dar sokaklarında saklı öyle bir yer var ki sizi bir anda çocukluğunuza ışınlıyor. Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi, sadece çocukları eğlendirmek için kurulmuş basit bir sergi alanı değil; 1700'lerden günümüze uzanan oyuncaklarla yetişkinlerin de "benim de bundan vardı" diyerek iç geçireceği, Türkiye'nin en nitelikli müzelerinden biri.
Şehrin en eski yerleşimlerinden birinde, tarihi bir Antep evinin avlusundan içeri adım attığınızda dışarıdaki kaostan tamamen kopuyorsunuz. Müzenin koleksiyonu kadar, bulunduğu binanın mimarisi ve altındaki gizemli mağarası da en az oyuncaklar kadar ilgiyi hak ediyor. Burası yarım saatinizi ayırıp nostalji depolayabileceğiniz, yazın sıcağında mağarasında serinleyebileceğiniz harika bir kaçış noktası.
- Ne Kadar Sürer: Ortalama 45 dakika ile 1 saat arası.
- Kimler İçin: Hem çocuklu aileler hem de nostalji seven yetişkinler.
- MüzeKart: Geçerli değil (Belediye işletmesi).
- Ödeme: Sadece kredi kartı veya Gaziantep Kart (Nakit geçmiyor).
- Otopark: Bey Mahallesi sokakları çok dar, araçla girmeyin.
Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri 2025
Müze, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olduğu için Kültür Bakanlığı'na ait MüzeKart burada geçmiyor. Ancak giriş ücretleri oldukça makul seviyede tutulmuş. Kapıda nakit ödeme alınmadığını, mutlaka yanınızda kredi kartı veya temassız özellikli bir banka kartı bulundurmanız gerektiğini hatırlatayım. Eğer öğretmen veya öğrenciyseniz, kimliğinizi göstererek müzeyi ücretsiz gezme şansınız var.
Pazartesi günleri genel temizlik ve bakım nedeniyle kapalı olan müze, haftanın diğer tüm günleri ziyarete açık.
| Ziyaretçi Tipi | Giriş Ücreti |
|---|---|
| Yetişkin (Tam Bilet) | 30 TL |
| Öğrenci & Öğretmen | Ücretsiz |
| 65 Yaş Üstü | Ücretsiz |
| Ödeme Yöntemi | Sadece Kredi Kartı veya Gaziantep Kart |
Müze Nerede ve Nasıl Gidilir?
Müze, Gaziantep'in tarihi dokusunu en iyi koruyan bölgesi olan Bey Mahallesi'nde yer alıyor. Burasıyla ilgili size verebileceğim en kritik tavsiye şudur: Arabanızla müzenin kapısına kadar gitmeye çalışmayın. Bey Mahallesi'nin sokakları o kadar dar ki, hem manevra yapmanız imkansız hale gelir hem de diğer araçlarla sıkışıp kalabilirsiniz.
Aracınızı Atatürk Bulvarı üzerindeki veya civardaki uygun otoparklara bırakıp 200-300 metre yürümek en mantıklı seçenek. Yürürken göreceğiniz taş konaklar ve tarihi atmosfer, zaten gezinizin en keyifli kısımlarından biri olacak.

Toplu taşıma kullanacaksanız, şehir merkezinden geçen otobüslerle veya tramvayla Valilik durağına gelip buradan kısa bir yürüyüşle müzeye ulaşabilirsiniz.
Müze İçerisinde Sizi Neler Bekliyor?
Müze üç katlı tarihi bir konak ve altına oyulmuş mağara galerisinden oluşuyor. Her katın ve odanın ayrı bir teması var. İçeri girdiğinizde sizi karşılayan geniş avlu, soluklanmak ve fotoğraf çekmek için harika bir alan.

Giriş ve Birinci Kat: Türk Oyuncak Tarihi
Giriş katında daha çok yerli üretim oyuncaklarla karşılaşıyorsunuz. Fatoş bebekler, teneke arabalar ve çocukluğu 70'ler ile 80'lere denk gelenlerin çok iyi hatırlayacağı plastik oyuncaklar burada sergileniyor. Bu bölüm, özellikle yerli ziyaretçiler için tam bir "hatırladın mı bunu?" noktası.
İkinci Kat ve Çatı: Sinema Karakterleri ve Uzay
Üst katlara çıktıkça koleksiyonun ne kadar geniş olduğunu fark ediyorsunuz. Pinokyo, Mickey Mouse, Pamuk Prenses gibi klasiklerin ilk dönem üretimlerini görmek heyecan verici. Çatı katına doğru ise tema biraz daha değişiyor; uzay çağı oyuncakları, robotlar ve dönemin fütüristik bakış açısını yansıtan parçalar var.

Mağara Galerisi: Dünya Çocukları ve Ülkeler
Müzenin en çok konuşulan ve en sıra dışı bölümü kesinlikle burası. Binanın zeminindeki doğal mağara, "Dünya Çocukları" temasıyla düzenlenmiş. Burada farklı ülkelerin geleneksel kıyafetlerini giymiş çocuk maketlerini ve o ülkelere özgü simgeleri görüyorsunuz. Mağaranın atmosferi, loş ışıklandırması ve serinliği yukarıdaki dünyadan tamamen farklı. Küçük çocuklar için bazı maketler ve ortamın loşluğu biraz ürkütücü gelebilir, bu yüzden çocuğunuz hassassa elini tutmanızda fayda var. Ancak yazın Antep sıcağında bu mağaranın serinliği ilaç gibi geliyor.

Ziyaretçiler İçin Kritik Tavsiyeler
Müze küçük görünse de detaylarda kaybolursanız geziniz uzayabilir. Hafta sonları, özellikle öğleden sonraları içerisi biraz kalabalıklaşabiliyor. Odalar çok geniş olmadığı için kalabalıkta vitrinleri incelemek zorlaşabilir; bu yüzden mümkünse hafta içi veya hafta sonu sabah saatlerini tercih edin.
Fotoğraf çekimi serbest ancak flaş kullanımı konusunda hassas olunabiliyor. Ayrıca müzede çocukların oyuncaklara dokunabileceği interaktif bir alan maalesef yok, tüm oyuncaklar camekan arkasında. Çocuğunuzla gidiyorsanız, dokunmamaları gerektiğini önceden tembihlemeniz kriz yaşamanızı engeller.

Bey Mahallesi'ne Gelmişken Başka Neler Yapılır?
Müzeden çıktıktan sonra hemen bölgeden ayrılmayın. Bey Mahallesi'nin sokakları, Gaziantep'in sivil mimarisini görebileceğiniz en iyi yerlerden biri. Müzenin hemen yakınında bulunan Atatürk Anı Müzesi'ni de rotanıza ekleyebilirsiniz. Ayrıca dar sokaklara gizlenmiş butik kafelerde bir menengiç kahvesi içip yorgunluk atmak, bu turun en güzel tamamlayıcısı olur.
Yorumlar (0)
Yorum yapmak için giriş yapın
Şikayet Et