Konya denilince akla ilk Mevlana Müzesi gelir, ancak şehrin kalbinde saklı, turkuazın en büyüleyici tonlarını barındıran sessiz bir liman daha var: Sahip Ata Külliyesi. Şehrin kalabalığından kaçıp Selçuklu sanatının zarafetine tanık olmak isteyenler için burası gerçek bir sığınak. Ancak baştan uyaralım; burası sadece bir müze değil, yaşayan bir tarih ve şu sıralar büyük bir değişim sürecinde. Eğer Konya'yı hakkıyla gezdim demek istiyorsanız, rotanızı bu gizli hazineye çevirmeden şehirden ayrılmayın.

Önemli Bilgilendirme: Sahip Ata Vakıf Müzesi (külliyenin türbe ve hankâh kısmı), kapsamlı bir restorasyon çalışması nedeniyle şu an için ziyarete kapalı. Ancak külliyenin cami bölümü ibadet saatlerinde açık olabiliyor ve o meşhur taç kapısını dışarıdan görebiliyorsunuz. Gitmeden önce beklentini buna göre ayarlamanızda fayda var.

  • Giriş Ücreti: Ücretsiz (Restorasyon öncesi durum, açıldığında değişebilir).
  • Ziyaret Saatleri: Müze bölümü geçici olarak kapalı. Cami kısmı namaz vakitlerinde açık.
  • Konum: Larende Caddesi (Mevlana Müzesi’ne yürüme mesafesi).
  • Tahmini Gezi Süresi: Dış mimari ve cami için 20-30 dakika yeterli.

Sahip Ata Vakıf Müzesi Nerede ve Nasıl Gidilir?

Müze, Konya’nın merkezinde, Meram ilçesi sınırları içindeki Sahip Ata Mahallesi'nde yer alıyor. Konumu o kadar merkezi ki, Mevlana Müzesi ziyaretinizden sonra yaklaşık 10-15 dakikalık keyifli bir yürüyüşle buraya ulaşabilirsiniz. Tam olarak Larende Caddesi üzerinde, Arkeoloji Müzesi’nin hemen arka sokağında karşınıza çıkacak.

Sahip ata vakif muzesi turbeler

Eğer özel aracınızla geliyorsanız, bölgedeki kentsel dönüşüm ve dar sokaklar nedeniyle park yeri bulmak bazen zorlayıcı olabilir. Aracınızı daha geniş caddelerdeki otoparklara veya Mevlana Çarşısı otoparkına bırakıp yürümeniz en pratik çözüm. Toplu taşıma kullanacaklar içinse şehir merkezinden geçen neredeyse tüm dolmuş ve otobüs hatları külliyenin çok yakınından geçiyor.

Külliye Rehberi: Müzede Sizi Neler Bekliyor?

Burası aslında tek bir bina değil; cami, türbe, hankâh (tekke) ve hamamdan oluşan devasa bir yapı grubu. Restorasyon bittiğinde veya şu an dışarıdan görebileceğiniz kısımlarıyla burayı özel kılan detaylara bakalım.

O Meşhur Taç Kapı ve Minare

Sahip ata vakif muzesi tac kapi minare

Külliyenin Larende Caddesi'ne bakan o anıtsal taç kapısı, Selçuklu taş işçiliğinin zirvesi kabul ediliyor. Kapının iki yanındaki sebiller ve üzerindeki geometrik motifler, size içeri girmeden bile burası sıradan bir yer değil mesajını veriyor. Minaresi ise alışılagelmişin dışında; tuğla ve firuze renkli çinilerin dansı gibi. Bu kapı, fotoğraf tutkunları için günün her saati harika kareler sunuyor.

Türbe ve Eşsiz Çiniler

Sahip ata vakif muzesi turbe ciniler

Burası müzenin asıl kalbi. Sahip Ata ve ailesinin yattığı türbe bölümü, Mevlana mavisi dediğimiz o klasik tonun çok ötesinde. Patlıcan moru, kobalt mavisi ve turkuaz çinilerin oluşturduğu mozaikler, gözlerinizi alamayacağınız bir sanat eseri. Restorasyon tamamlandığında, türbenin içindeki o mistik havayı solumak ve ışığın çiniler üzerindeki yansımasını izlemek için bile buraya gelmeye değer.

Müze Koleksiyonu (Hankâh Bölümü)

Sahip ata vakif muzesi sakali serif

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından müzeye dönüştürülen hankâh bölümünde, Konya ve çevresindeki camilerden toplanan çok değerli eserler sergileniyor. Normal zamanlarda içeride görebileceğiniz eserler şunlar:

  • Sakal-ı Şerif: Özel bir muhafaza içinde sergilenen kutsal emanet.
  • Tarihi Halılar: 17. ve 18. yüzyıla ait, kök boyalı el dokuması seccadeler.
  • Ahşap Kapılar: Selçuklu kündekari sanatının en ince örnekleri.

Ziyaret Öncesi Bilmeniz Gereken Kritik İpuçları

  • Işıklandırma Durumu: Müze bölümü açıkken, içerideki loş ortam ve vitrin ışıklandırmaları bazen eserleri net görmeyi zorlaştırabiliyordu. Yeni restorasyonla bunun düzelmesi bekleniyor, ancak yine de detayları görmek için dikkatli bakmanız gerekebilir.
  • Ayakkabı Meselesi: Burası bir külliye ve cami kompleksi olduğu için, bazı bölümlere girerken ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekebilir. Hazırlıklı gitmekte fayda var.
  • Sessizlik: Hem ibadethane hem de müze fonksiyonu taşıdığı için içerideki atmosfer oldukça sessiz ve huzurlu. Kalabalık gruplar halinde gidiyorsanız ses tonunuza dikkat etmeniz, mekanın ruhuna saygı açısından önemli.

Sahip Ata Külliyesi’nin Kısa Tarihi

Burası, Anadolu Selçuklu Devleti’nin en güçlü vezirlerinden Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından 1258-1279 yılları arasında yaptırılmış. Vezir Sahip Ata, Hayırların Babası olarak biliniyor ve servetini bu tür estetik harikalar inşa etmeye harcamış. Külliyenin mimarı ise Keluk Bin Abdullah. Mimarın adı, taç kapıdaki madalyonlarda gizli; bu da o dönemde sanatçıya verilen değerin güzel bir ispatı.

Yapı yüzyıllar boyunca yangınlar ve ihmaller görse de her seferinde ayağa kaldırılmış. 1871’deki büyük yangından sonra cami bölümü yenilenmiş olsa da, türbe ve hankâh kısmı Selçuklu döneminin orijinal dokusunu büyük ölçüde koruyor.

Hazır Gelmişken: Çevredeki Diğer Duraklar

Sahip Ata gezinizi tamamladıktan sonra, Konya’daki diğer Selçuklu miraslarını keşfetmeye devam edebilirsiniz.

Şehre biraz daha farklı bir açıdan bakmak ve doğayla iç içe olmak isterseniz, Avrupa'nın en büyük kelebek uçuş alanına sahip Konya Tropikal Kelebek Bahçesi rotanızda mutlaka yer almalı. Burası özellikle çocuklu aileler ve fotoğraf meraklıları için harika bir deneyim sunuyor.

Tarihi dokuyu sevenler içinse merkeze biraz uzak ama kesinlikle görülmeye değer bir başka nokta var: Sille Köyü gezilecek yerler rehberimize göz atarak, 5000 yıllık bu Rum köyünün taş sokaklarında kaybolabilirsiniz. Sahip Ata’nın manevi huzurundan sonra Sille’nin tarihi atmosferi gezinizi mükemmel bir şekilde tamamlayacaktır.