Tekirdağ sokaklarında yürürken karşınıza çıkan en anlamlı duraklardan biri, Vatan Şairimiz Namık Kemal’in hatırasını yaşatan o zarif konak. Şehrin tam merkezinde, 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin sıcaklığını taşıyan bu ev, sadece bir müze değil, aynı zamanda Tekirdağlıların geçmişine ne kadar sahip çıktığının bir kanıtı. Eğer yolunuz Tekirdağ’a düştüyse, hem edebiyat tarihimize kısa bir yolculuk yapmak hem de eski Tekirdağ yaşantısına tanık olmak için listenize eklemeniz gereken yerlerin başında geliyor.
Hızlı Bilgi Kutusu
- Giriş Ücreti: Ücretsiz (Bağış Usulü) (Detaylar aşağıda)
- Ziyaret Saatleri: Her gün 08:00 - 17:00 (Öğle arası kapalılığına dikkat edin)
- Konum: Süleymanpaşa, Hükümet Caddesi üstü
- Ne Kadar Sürer?: 20-30 dakika yeterli
Namık Kemal Evi'nin Gerçek Hikayesi
Buraya gelmeden önce bilmeniz gereken en önemli detay şu: Gezeceğiniz bina, Namık Kemal’in 1840 yılında doğduğu evin orijinal hali değil. Orijinal ahşap yapı ne yazık ki yıllar içinde yıkılıp gitmiş.
Bugün gördüğünüz bu güzel konak, 1993 yılında Tekirdağ Belediyesi ve Namık Kemal Derneği öncülüğünde, aslına ve o dönemin mimarisine sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş sembolik bir yapı. Yani duvarları yeni olsa da, bulunduğu konum ve yaşattığı ruh, şairin doğduğu topraklarla aynı. 1994 yılında kapılarını açan bu Hatıra Evi, o günden beri şehrin en çok ziyaret edilen kültür noktalarından biri.

Müzenin İçinde Sizi Neler Bekliyor?
Kapıdan içeri adım attığınızda sizi tipik bir Tekirdağ konağının o samimi atmosferi karşılıyor. Müze toplamda iki kat ve altı odadan oluşuyor. İçerisi biraz yoğun ve kalabalık bir düzenlemeye sahip; adeta bir antika dükkanını ya da büyükannenizin tavan arasını karıştırıyormuş gibi hissedebilirsiniz.
Giriş Katı ve Sergi Alanı Evin giriş katı mermer döşeli ve daha çok sergi alanı olarak kullanılıyor. Burada Mustafa Kemal Atatürk ve Namık Kemal’in portreleri sizi karşılıyor. Ayrıca şairin eserleri, hakkında yazılmış kitaplar ve basında çıkan haberlerin kupürlerini inceleyebilirsiniz. Duvarlarda asılı eski Tekirdağ fotoğrafları ise şehrin o dönemki silüetini hayal etmeniz için harika ipuçları veriyor.
Üst Katlar: Etnografik Bir Yolculuk Ahşap merdivenlerden yukarı çıktığınızda ise edebiyattan çok etnografik bir müzeyle karşılaşıyorsunuz. Başoda olarak düzenlenen misafir odası ve yatak odalarında; eski dikiş makineleri, ütüler, bakır mutfak eşyaları, el işi örtüler ve dönemin kıyafetleri sergileniyor. Koleksiyon biraz karışık sergilense de, Tekirdağ’ın eski ev yaşamını anlamak adına keyifli detaylar barındırıyor.
Yaz aylarında gidecekler için küçük bir uyarı: Evin içinde klima sistemi bulunmuyor ve ahşap yapısı nedeniyle içerisi oldukça sıcak olabiliyor. Gezinizi sabahın erken saatlerine ya da akşamüzerine denk getirmeniz konforunuz açısından daha iyi olur.
Giriş Ücreti ve Bağış Durumu
Burası ile ilgili ziyaretçilerin en çok kafasını karıştıran konu giriş ücreti. Resmi kayıtlarda Namık Kemal Evi girişi ücretsiz görünüyor. Ancak kapıdaki görevliler, evin bakımı ve dernek giderleri için ziyaretçilerden bağış adı altında bir ücret talep ediyor. Bu rakam genellikle kişi başı 20-30 TL civarında oluyor. Bir bilet veya makbuz kesilmediği için şaşırabilirsiniz, ancak toplanan bu paralar müzenin ayakta kalması için kullanılıyor. Yanınızda nakit bulundurmanızda fayda var.
Ulaşım ve Otopark
Namık Kemal Evi, Tekirdağ’ın merkezi ilçesi Süleymanpaşa’da, Namık Kemal Caddesi üzerinde yer alıyor. Konumu oldukça merkezi ancak bu durum araçla gelenler için biraz zorlayıcı olabilir.
Müzenin kendine ait bir otoparkı yok ve bulunduğu cadde oldukça dar. Arabanızı kapının önüne kadar getirmeye çalışmak yerine, sahil tarafındaki veya çarşı merkezindeki otoparklara bırakıp 10 dakikalık kısa bir yürüyüşle müzeye ulaşmanızı tavsiye ederim. Böylece Tekirdağ'ın o canlı çarşı atmosferini de solumuş olursunuz.
Yakın Çevrede Başka Neler Var?
Namık Kemal Evi geziniz muhtemelen yarım saatinizi alacaktır. Günün geri kalanını değerlendirmek için müze çevresindeki şu noktaları rotanıza ekleyebilirsiniz:
- Sadece birkaç sokak ötede bulunan Rakoczi Müzesi, Macar Prensi’nin sürgün yıllarını geçirdiği, Osmanlı-Macar tarihine ışık tutan harika bir konak.
- Bölgenin binlerce yıllık tarihini görmek isterseniz Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi yine yürüme mesafesinde.
- Şehir merkezinden biraz uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isterseniz, Karadeniz kıyısındaki Çamlıkoy Tabiat Parkı (Kastro) harika bir kamp ve piknik alternatifi sunuyor.
Yorumlar (0)
Yorum yapmak için giriş yapın
Şikayet Et