Edirne Büyük Selimiye Camii: Mimar Sinan'ın Ustalık Eseri
Mimar Sinan‘ın ustalık eseri olan Selimiye Camii, Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu II. Selim tarafından yaptırılmıştır. Mimar Sinan’ın 90 yaşında yaptığı ve en iyi eserim dediği cami, Osmanlı eserleri arasındaki en önemli yapıtlardan biridir.
Edirne Selimiye Camii tarihi hakkında kısa bilgi
2011 yılında Dünya Miras Lisesi’ne girmesine karar verilen ve Bosna Hersek’teki, yine Mimar Sinan’ın eseri olan Drina Köprüsü‘nden sonra diğer bir Osmanlı eseri olan Selimiye Camii’nin kapısındaki kitabeye göre caminin inşasına 1568 yılında başlanmış fakat caminin ibadete açılışını II. Selim görememiştir. Cami, II. Selim öldükten 1 yıl sonra, 1575 yılında ibadete açılmıştır.


Edirne Selimiye Camii’nin özellikleri nelerdir?
Edirne‘nin simgesi haline gelen Selimiye Camii, özellikleri yönünden benzersizdir. Şehrin her yerinden görülebilen ince ve zarif minareleri caminin köşelerine dağıtılmış ve her biri üç şerefeye sahip minarelerin uzunluğu 70,89 metre yüksekliğinde olacak şekilde inşa edilmiştir.
Farsça’da şarafa, teras anlamına gelir. Mimar Sinan, Edirne Camii‘ni inşa ederken her minareye 3 tane olacak şekilde 3,8 metre çapında şerefeler koymuştur.
12 şerefe, caminin tamamlandığını göremeyen II. Selim’in 12. padişah olmasına karşılık gelir. Uyguladığı teknikte, camiye bitişik olan iki minarenin üç şerefesine farklı merdivenlerden çıkılmakta ve merdivenleri çıkan müezzinler birbirlerini görmemektedir.
Canın ve gönlün halvet sarayı olan Hazreti Adem’in vücudunu pergelsiz ve cetvelsiz bina eden Allah’a hamdediyorum. – Mimar Sinan
Selimiye Camii için, şehrin neresinden bakılırsa bakılsın iki minaresinin görünmediği şeklinde söylemler vardır. Eski zamanlarda Edirne’nin merkezine gitmek için kullanılan ana yollar, Selimiye Camii’ni dik kesiyor olacak ki, şehre girerken caminin yalnızca iki minaresinin görünmesinin sebebi budur. Bugün, şehre farklı yollarla girilebiliyor, dolayısıyla bu mevzu artık söz konusu değil.


Selimiye Camii’nin kubbe tekniği de daha önce kullanılmamış bir teknik. Caminin 32,25 metre çapındaki, 43,25 metre yüksekliğindeki kubbesinin 2000 ton ağırlığında olduğu söylenir.
Üzerinde, altından yapılmış 5 metre boyunda alem bulunan kubbe, filayağı adı verilen ve kubbeleri taşımak için kullanılan 8 adet yüksek kalın sütun üzerine oturtulmuştur.


Mimar Sinan, Ayasofya Kilisesi‘nde bulunan kubbenin heybetini aşmak istemiş ve bütün mimarların kıskandığı bu ölçüde geniş bir kubbeyi tek başına oturtabilmek için 13 bilinmeyenli bir denklemi, toplama çıkarma çarpma ve bölge işlemlerinden farklı bir işlem oluşturarak çözmüştür.
Kubbeyi, Ayasofya kubbesinden altı zira kadrin ve dört azra derinliğin ziyade eyledim. – Mimar Sinan, Tezkiret-i Bünyam
Selimiye Camii, arastası ve medresesiyle birlikte külliye olarak tasarlanmıştır. Caminin üç kapılı dikdörtgen bir avlusu bulunur. Bu kapılardan birinde yukarıdan inen bir zincir vardır ve bu zincirin altından geçmeden içeri giremezsiniz. Bu da Selimiye’yi selamlayarak içeri girmeniz demektir.


Avluda, 18 kubbe ve bu kubbeleri taşıyan 16 sütun bulunur. Avlusunun ortasında, Osmanlı mimarisinin güzel tasarımlarından biri olan onaltıgen şadırvana rastlanır. Bir eşi daha olmayan şadırvanın en güzel özelliği, çeşmenin altındaki küçük havızlar ile, çeşmeyi kullananın üzerine su sıçraması engellenmiş.
Selimiye Camii’nin dış avlusun Dar-ül Sübyan, Dar-ül Kura ve Dar-ül Hadis yapıları bulunuyor. Bugün, Türk İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan bölüm, külliyenin Dar-ül Hadis yapısıydı önceden. Diğer tarafta kullanılan medrese ise Vakıf Eserleri Müzesi olarak hizmet veriyor.


İşlemesiyle muazzam bir görüntü ortaya koyan minber, mermer işçiliğinin en güzel örneklerinden. II. Selim’in, altından olmasını istediği minberi Mimar Sinan, “Taş yerinde ağırdır.” diyerek mermerden yapıyor ve onlarca savaş gören caminin minberi, düşman işgalleri sırasında çalınamıyor. 26 basamaklı minber, madde yüzeyindeki desenlerin kesilerek veya oyularak yapıldığı ajur tekniği ile ortaya çıkarılmış.


Edirne Selimiye Camii’nin sırları nelerdir?
Edirne Selimiye Camii, sırları ile de meşhurdur. Selimiye Camii’nin her noktasına, her özelliğine farklı anlam yüklenmiş.
Vaaz kürsülerinin 4 tane oluşu İslam’da 4 mezhebin olduğunu, pencerelerin 5 kademeli oluşu İslam’ın 5 şartını, arka minarelerde 6 merdivenin oluşu imanın 6 şartını, Selimiye Külliyesi‘nin 32 tane kapısı olması İslam’ın 32 farzını temsil etmekte.
Selimiye Camii’ndeki 12 ayaklı müezzin mahfili, müezzinlerin namaz kılması için özel olarak yapılmış bir bölüm. Mahfilin altına girip kafanızı yukarı, ahşap tavana doğru kaldırdığınızda, sonsuzluğu simgeleyen, iç içe geçmiş yayların dairesel formda birbirini tamamlamasından oluşan güzel bir Osmanlı çarkıfeleği ile karşılaşırsınız.
Edirne Selimiye Camii’ndeki ters lale motifinin anlamı nedir?
Ortasında küçük bir su havuzu bulunan müezzin mahfilinin altındaki ayakların birinde ters bir lale motifi vardır. Söylenene göre buradaki ters lale motifi ile birlikte saray içerisinde 101 farklı lale motifi kullanılmıştır.
Rivayete göre, caminin yapılacağı arsanın üzerinde bir lale bahçesi bulunur. Arsanın satılmasını istemeyen sahibi, Mimar Sinan’dan camide bir lale motifi olması şartıyla arsayı satar.
Mimar Sinan’da caminin yapımı aşamasında, lale bahçesi sahibinin tersliğini de temsil edecek, ters lale motifini mahfilin altına işletmiştir. Bir rivayet böyle söyler, fakat Selimiye Camii’nin bulunduğu arsa Eski Saray’ın kalıntılarının olduğu bir bölgededir.
Dünya durdukça, eserlerimi gören aklı selim sahiplerinin, çabamın ciddiyetini göz önünde bulundurarak bana insaf ile bakacaklarını ve beni hayırlı dualarla anacaklarını umarım, inşallah. – Mimar Sinan
Dolayısıyla ters lale motifinin gerçek olabilecek bir hikâyesi şu şekildedir. Mimar Sinan, Selimiye Camii’ni yapmak için Edirne’ye geldiğinde, torunu Fatma’yı da yanında getirir.
Bir hastalıktan hayatını kaybeden Fatma’yı defnederken, ona olan sevgisini ifade etmek için mezarın üzerine ters bir lale figürü ekler. Çevresindeki ustalardan biri, bu durumdan o kadar çok etkilenir ki, müezzin mahfilinin altındaki ayaklardan birine ters bir lale motifi işletir.

Mimar Sinan, Selimiye Camii’ni mükemmel kılmıştır. Kulların kusursuz olamayacağını düşünen Sinan, öncesinde inşa ettiği tüm camilerin aksine, müezzin mahfilini caminin tam ortasına yerleştirmiş ve isteyerek, caminin kusurlu olmasını sağlamıştır.
Selimiye Camii’nde, padişah gibi büyük insanların herhangi bir suikaste uğramadan rahatlıkla namaz kılabilmeleri için hünkâr mahfili denilen farklı bir oda bulunuyor. Bu gizli odanın girişi bile farklı bir yoldan.
Hünkâr mahfili, İznik’ten özel olarak yapılıp Edirne’ye getirilen çiniler ile süslenmiş. 16. yüzyılda doruk noktasına ulaşan paha biçilmez çinilerin bir kısmı 1877-1878 Osmanlı – Rus Savaşı sırasında ne yazık ki çalınmış. Hünkâr mahfilinde bir de itikaf odası bulunuyor.
Hz. Peygamber’in hicretten sonra Ramazan’ın son 10 gününde itikâfa çekilmesi ile ilgili olarak padişah da kendisine itikaf odası yaptırmış ve Ramazan’ın son 10 gününde itikaf odasına girerek kendisini ibadete vermiştir.
Çalınan İznik çinileri, itikaf odasına girerken kullanılan kapının hemen yanındaki çinilerdir ve bu çiniler Rusya Leningrad Müzesi‘ne götürülmüştür.
Selimiye Camii’nin dışında mezar taşlarının sergilendiği bir alan bulunuyor. Osmanlı Dönemi’nde yapılan, anıtsal nitelikteki mezar taşları, üzerinde bulunduğu bezemeler ve figürler ile, ait olduğu kişi hakkında fikir verebilmektedir.
Taşın üzerindeki sembolik ifadelere bakılarak, ölen kişinin mesleğini dahi görebilmek mümkündür.


Edirne Selimiye Camii giriş ücreti ve ziyaret saatleri nelerdir?
Edirne Selimiye Camii günümüzde de hala aktif olarak kullanılan bir cami. Bu nedenle herhangi bir giriş ücreti söz konusu değil.
Günün her saati ziyaret edebilirsiniz, ancak namaz saatlerinde namaz kılanları rahatsız etmeyecek şekilde ziyaret etmeniz uygundur. Namaz saatleri haricinde camiyi ziyaret edip içini incelemeniz mümkün.
Edirne Selimiye Camii nerede ve nasıl gidilir?
Edirne’deki; işlemeleri, çinileri, süslemeleriyle hayranlık uyandıracak kadar iyi bir işçiliğe sahip bu muhteşem eser mutlaka görülmeli. Edirne Selimiye Camii ile İstanbul arası 240km’dir.
Süre olarak İstanbul’dan gidişi 3 saat kadar zaman alsa da yolları bir hayli güzeldir. Selimiye Camii, Kırklareli arasındaki mesafe 90km, Tekirdağ’a olan uzaklığı ise 115km’dir.
Selimiye Camii’ne kadar gitmişken yanı başındaki Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi‘ni ve Edirne Arkeoloji Ve Etnografya Müzesi’ni ziyaret etmeyi unutmayın.