Hüzünlü ama bir o kadar da büyüleyici bir yer olan Fethiye Kayaköy, ziyaretçilerine adeta bir zaman yolculuğu vaat ediyor. Geçmişin izlerini taşıyan bu eski Rum köyü, sırlarla dolu sokakları ve yıkık dökük evleriyle merak uyandıran bir hikâyeye sahip. Fethiye’nin bu gizemli köşesi, hem tarih meraklılarına hem de macera arayanlara hitap eden eşsiz bir destinasyon.

Kayaköy, tarihin tozlu sayfalarından süzülüp gelen, bir zamanlar yaşamın tüm renklerine ev sahipliği yapmış bir köydür. Likya uygarlığının bir parçası olan ve Teke Yarımadası’nda yer alan bu köy, MÖ 3000’lere uzanan bir geçmişe sahip. Antik dönemde Telmessos olarak bilinen Fethiye’nin sadece 8 km güneyinde konumlanmış.

Karmylassos adıyla da bilinen bu köy, lahit ve kaya mezarlarıyla geçmişin izlerini günümüze taşıyor. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Likya kalıntıları üzerine inşa edilen Kayaköy, şapel ve okul gibi yaşam standartlarını yükselten yapılarıyla dikkat çeker. Rumların Levissi, Türklerin ise Taşlıköy dediği bu yer, 19. yüzyılın ortalarında 2000 kişilik bir nüfusa sahipti ve zamanla artan nüfusuyla dikkat çekmiş.

1923 yılındaki mübadele sonucu Rumların terk ettiği köy, Türkler tarafından yeni bir başlangıç umuduyla yerleşim alanı olarak seçilmiş. Ancak, yeni sakinlerin buraya alışamaması ve yaşam koşullarının zorlukları nedeniyle farklı yerlere göç edilmiş. Köy, 1957’deki Fethiye Depremi’nde büyük hasar görmüş ve o günden sonra hiçbir onarım yapılmamış.

Bugün Kayaköy’ü ziyaret ettiğinizde, adeta bir hayalet şehirde dolaşıyor gibi hissediyorsunuz; evlerin hüzünlü duruşları, terk edilmiş sokaklar geçmişin sessiz tanıkları olarak karşınıza çıkıyor. Bu terk edilmiş köy, zaman içinde geçimini bağcılık, tütüncülük, şarap üretimi ve el sanatları gibi çeşitli zanaatlarla sağlamış bir yer olarak, tarih severler için hâlâ büyük bir merak konusu olmayı sürdürüyor.

Kayaköy Özellikleri

Kayaköy, yaklaşık 500 hane ile dolup taşan, her biri 50 metrekare büyüklüğünde, iki katlı ve manzarayı kapatmayacak şekilde inşa edilmiş evlere sahip. Bu evler, Yunan Ortodoks Kilisesi’ni de içine alan, koruma altına alınmış yapılardan sadece birkaçı. Fethiye’deki Kayaköy’ün en dikkat çekici yapısı, girişten yaklaşık 10 dakika tırmandıktan sonra meydanın sağ tarafında yer alan ve şu an tadilat nedeniyle ziyarete kapalı olan kilisedir.

Terk edildikten sonra doğal süreçler ve depremler sonucunda yıkılan yapılara rağmen, Kayaköy’ün taş sokakları hala gezilebiliyor. Yukarıya doğru genişleyen basamakları ve engebeli yolları ile ziyaretçilere biraz meydan okuyan bu tarihi köy, Fethiye ve Ölüdeniz’i ziyaret edenler için ilgi çekici bir durak haline gelmiş.

Popüler kültüre de yansımış; Russell Crowe, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan’ın rol aldığı “The Water Diviner” (Son Umut) filminin son sahneleri burada çekilmiş. UNESCO tarafından Dünya Dostluk ve Barış Köyü olarak kabul edilen Kayaköy, turistik tesisler ve bir otel inşaatı gibi yeni gelişmelerle de gündeme gelmekte. Eğer daha önce Kayaköy’ü ziyaret etmediyseniz, tarihi ve kültürel zenginlikleri keşfetmek için harika bir fırsat sunuyor.

Fethiye Kayaköy Giriş Ücreti

Kayaköy’e giriş ücretli ve Müzekart geçiyor. Biletler satılıyor satılmasına ama bileti aldıktan sonra, herhangi bir kontrol noktası yok. Kayaköy’e çıkmak için gişenin yanındaki yemek yeme alanından geçmeniz gerekiyor, bilet almadan da bu alandan geçilebilir, tuhaf bir hal almış buradaki işleyiş.

Kayaköy Nerede ve Nasıl Gidilir? Yol Tarifi

Kayaköy, Ölüdeniz Tabiat Parkı’nın kuzeyinde kalan Kayaköy isimli mahalledir. Kayaköy’e Ölüdeniz Hisarönü’nden kalkan minibüslerle gidilebilir. Hisarönü’nden 4,5 km uzaklıkta, yaklaşık 7 dk sürüyor.

Fethiye Karaköy Çevresinde Gezilecek Yerler

Fethiye’nin yakınındaki Kayaköy, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ünlü bir bölge. Kayaköy çevresinde gezilebilecek yerler listesi ise şöyle:

• Ölüdeniz: Fethiye’nin en ünlü plajlarından biri olan Ölüdeniz, mavi bayraklı plajı ve berrak suyu ile dikkat çekiyor. Burada paraşüt sporları da yapılabiliyor, muhteşem manzaralar eşliğinde.
• Kelebekler Vadisi: Kayaköy’e yaklaşık 30 dakika mesafede bulunan bu doğal güzellik, adını vadide yaşayan çok sayıda kelebek türünden alıyor. Trekking yapmak ve doğayla iç içe zaman geçirmek için ideal bir yer.
• Gemiler Adası: Kayaköy sahilinden tekne turlarıyla ulaşılabilen Gemiler Adası, Bizans dönemine ait kalıntıları ile biliniyor. Adada yürüyüş yapabilir ve eski kilise kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz.
• Babadağ: Ölüdeniz’e çok yakın bir konumda olan Babadağ, yamaç paraşütü için dünyaca ünlü bir nokta. 1960 metreye kadar çıkabilir ve eşsiz manzaralar eşliğinde uçuş yapabilirsiniz.
• Saklıkent Kanyonu: Fethiye’ye 50 km mesafede bulunan Saklıkent, 18 km uzunluğunda ve 300 metre yüksekliğindeki duvarlarıyla Türkiye’nin en büyük kanyonlarından biri. Yaz aylarında serinlemek ve macera dolu bir gün geçirmek için mükemmel bir tercih.
• Fethiye Müzesi: Fethiye merkezde bulunan bu müze, bölgenin tarihine ışık tutan eserler sergiliyor. Likya dönemine ait heykeller, mezar stelleri ve çeşitli buluntuları içeriyor.
• Kabak Koyu: Kelebekler Vadisi’nin biraz daha güneyinde yer alan Kabak Koyu, sakin ve huzurlu bir atmosfere sahip. Doğal güzellikleri ve az gelişmiş yapısıyla dikkat çeker, kamp yapmak için ideal.

Sonuç

Kayaköy, sadece bir hayalet köy değil, aynı zamanda ziyaretçilerine tarihin, kültürün ve doğanın iç içe geçtiği benzersiz bir deneyim sunuyor. Kayaköy’ü keşfetmek, unutulmuş bir dünyanın kapılarını aralamak ve zamanda bir yolculuk yapmak demek.