Alanya Arkeoloji Müzesi, içerisinde birçok dönemden eserler barındıran bir müze. İlk olarak Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi‘nden getirilen eserlerle 1967 yılında açılan müze, tüm dönemleri kronolojik olarak sergiliyor. Anadolu Uygarlıkları, Gemi ve Denizcilik Bölümü, Alanya Kalesi bölümü, sikke bölümü, Herakles Salonu gibi bölümler müze geziniz esnasında karşılaşacaklarınızdan bazıları.
Erken Tunç Çağı’na ait çekiç, havan eli, sap delikli balta ve yassı balta gibi balta türleri ile tankard ve dephas türü kaplar gibi günlük yaşamda kullanılan aletleri de görebiliyoruz girişe yakın bir yerde. Bu aletlerin bir kısmı pişmiş topraktan, bir kısmı ise taştan yapılmış.


Alanya Arkeoloji Müzesi oldukça eğitici bir müze. Duvar tabelalarını okursanız birçok bilgi edinebilirsiniz. Müze, avcı toplayıcı topluluk olan Paleolitik Çağ insanları hakkında bilgi veriyor bu tabelalar mesela.
Ateşin ilk kez Alt Paleolitik Dönemde kullanılmaya başlandığından bahsediyor. Epi-Paleolitik Çağ ile birlikte gelişen iklim değişiklikleri, bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğine de etki ediyor.
Neolitik Çağ ile birlikte insanlar tarım yapmaya başlıyor, hayvanları evcilleştirmeye, sabit köyler kurmaya başlıyor. Temel besin maddesi olan hayvanlar, yerini buğday, arpa, mercimek ve baklagillere bırakıyor.


Kalkolitik Çağ’da taş ile birlikte bakır da kullanılıyor. Erken Tunç Çağı’nda insanlar elindeki maddeleri işlemeyi öğreniyorlar. Madencilik ve ticaret önplana çıkmaya başlıyor.
Alanya ilçesinin en eski yerleşim yeri olan Alanya Kalesi’nin yamacında bulunan çeşitli mezar yazıtları çıkıyor karşımıza. Örneğin bu mezar taşlarından birinde “Burda bulunan Karagiani mahdumu rahmetli Panteli okuyanın rahmetine muhtaçtır sene 16 vefatının tarihi 1907 nisan 14” yazıyor.
Alanya Arkeoloji Müzesi, eserleri bakımından geniş bir tarih aralığına sahip. Arkaik Dönem, Pers Dönemi, Klasik Dönem, Helenistik Dönem, Roma Dönemi ve Bizans Dönemi aralıklarını kapsayan heykeller, figürler, sikkeleri de görmek mümkün.


Müzede ilgi çekici ve farklı tarihi eserlerden biri de Alanya’nın 15km kuzeydoğusunda bulunan Laertes Antik Kenti’nden çıkarılan bir diploma. Diploma 3 parça halinde bulunmuş ve Romalı bir askere ait olduğu düşünülüyormuş.
Askerin adı, doğum yeri, alayının ve komutanının adı ile Pamfilya valisinin adı ve diplomanın veriliş tarihi yer alıyormuş. 25 yıllık askerlik hayatı sonucu MS 138 yılında diplomayı alan kişi Suriye’nin Cyrrhus şehrinde doğan emekli olmuş bir asker. Asker, böylece Pamfilya’lı bir kadınla evlenme hakkı da kazanıyor.

Alanya Kalesi aynı zamanda Alanya Tersanesi’yle de bilinen bir yer. Denizcilik ve ticaret faaliyetlerinin hat safhada olduğu dönemleri de anlatan denizcilik odaları da bulunuyor müzede.
Bu odalarda Akdeniz konulu tarihi eserleri görebilirsiniz. Bunlardan biri Roma döneminde kullanılan oltalar. Önceleri nehirlerden karşıya geçmek için kullanılan kütük veya basit sallar, sonraları su üzerinde durmak ve balık avlamak için kullanılmış. Kaseler, çanaklar ve amforalar görebileceğiniz eserler arasında.


Müzede bir de tekne simülasyonu bulunuyor. Dümeni kullanarak ekrandaki denizde yol alıyorsunuz. Günümüzde kullanılan çapaların antik hallerini de görüyoruz.
Geminin bulunduğu yerden uzaklaşmasını engelleyen demir çapalar, antik dönemde büyük taşlardan, taş dolu sepetlerden, kum torbalarından veya kurşun kütüklerden yapılıyormuş.


Alanya Arkeoloji Müzesi odalarından biri Herakles, yani diğer ismiyle Herkül adına kurulmuş. Bu odada cam tabanın altında bir mozaik yer alıyor. Herakles’in Arnogotlar seferi sırasında, arkadaşı Hylas’ın su perileri tarafından kaçırılmasını konu alıyor bu mozaik.
Duvarlarda ise Herakles’in 12 görevinden detaylıca bahsediliyor. Bir duvar önünde ise Herakles heykeli yer alıyor. MS 2. yüzyıla tarihlenen bronz Herakles heykeli, müzenin en önemli heykelleri arasında gösteriliyor.
Tek başına bir odaya konması bana Gaziantep Zeugma Müzesi’ndeki Çingene Kızı’nı hatırlattı. Alanya’nın Çamlıca Köyü’ndeki Asartepe’de bulunan Herakles Heykeli 51,5cm uzunluğunda. Heykeli bu kadar önemli yapan ise detayları.
Kas ve iskelet yapısına dikkatli bakıldığında göze çarpan bazı noktalar oluyor. Güreş sporu yapanların kulaklarındaki kıkırdak deformasyonu bile heykelde görülebiliyor.


Alanya Arkeoloji Müzesi’nin bağlı olduğu antik kentler, müzenin önemini göstermeye yetiyor. Alanya Kalesi başta olmak üzere Selinus, Syedra Antik Kenti, Laertes, Colybrassus, Alarahan Kalesi, Iotape, Hamaxia ve Antiochia Ad Cragum bu müzenin sorumluluğu altında.
Alanya Arkeoloji Müzesi’nin bahçesi ise lahitler, amforalar, toplar gibi birkaç tarihi eser barındırıyor. Alanya’ya giderseniz bu müzeye mutlaka girmelisiniz.


Alanya Arkeoloji Müzesi giriş ücreti ve ziyaret saatleri nelerdir?
Alanya Arkeoloji Müzesi kış sezonunda 08:00 – 17:00 saatleri arasında, yaz sezonunda ise 08:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Ekim Nisan ayları arasında Pazartesiler kapalı olan müzenin girişi ücretli. Müzekart varsa ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz.
Alanya Arkeoloji Müzesi nerede ve nasıl gidilir?
Alanya Arkeoloji Müzesi, Alanya’nın tam merkezinde yer alıyor. Alanya Kalesi ve Damlataş Mağarası’nın arkasındaki İsmet Hilmi Balcı Caddesi üzerinde bulunuyor. Damlataş Mağarası ile Alanya Arkeoloji Müzesi arasında 200 metrelik bir mesafe var. Yürüyerek en fazla 5 dakikada ulaşabilirsiniz.